İzmir’in Karabağlar ilçesinde, 15 yılı aşkın süredir kentsel dönüşüm bekleyen hak sahipleri, tapulu arazilerine çadır kurarak duruma tepki gösterdi. Uzundere Kentsel Dönüşüm Platformu’nun sözcüsü Eray Uslu, “Evlerimiz yıkıldı ancak sözde örnek proje 15 yıldır tamamlanamadı. İnşaatların durması ve sürecin askıya alınmasıyla hak sahiplerinin yaşadığı çile bitmek bilmiyor” diyerek, sürecin içindeki belirsizliğe dikkat çekti.
Uslu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Karabağlar Uzundere Mahallesi’nde yürüttüğü 32 hektarlık kentsel dönüşüm alanında, birçok vatandaşın evlerine yerleşemediğini ifade ederek, 3’üncü ve 4’üncü etap hak sahiplerinin de mağduriyetlerini dile getirdi. Dönüşüm sürecinin uzunluğu ve sürekli ertelenmesi, bölgedeki vatandaşları çadırda yaşamaya zorladı.
Eray Uslu, ekibinin adını taşıdığı platform için yapılan basın açıklamasında, Uzundere Kentsel Dönüşüm Projesi’nin “yılan hikayesine” döndüğünü vurguladı. “Bıçak kemiğe dayanmış durumda, mağduriyetimiz her geçen gün artıyor. Evlerimiz yıkıldığı halde, örnek proje sözü ile 15 yıldır bekliyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın, kamu vicdanına hitap eden açıklamalar yapması gerekmektedir. Hak sahipleri olarak, elimizden alınan evlerimize ve haklarımıza geri kavuşmak istiyoruz” diye belirtti.
Hak sahipleri, kendilerine verilen sözlerin tutulmadığını işaret eden Uslu, “Büyükşehir Belediyesi, bizim için başka bir çare bırakmadı. Yıkılan evlerimizin bulunduğu araziye çadır ve baraka kurarak yaşam mücadelesi vermek zorundayız. Çünkü kira ödemekte zorlanıyoruz. Seçilmiş bir belediye başkanının vatandaşlarıyla kurduğu samimi iletişimi göremiyoruz. Bu durumun, vicdanları yaralayan bir başlangıç olmasını umuyoruz. Türkiye’nin deprem gerçeği karşısında hak ettiğimiz evler neden teslim edilmiyor? Mağduriyetimizi tüm gözlerin görmesi için elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.
Uslu, açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Bugün burada kuracağımız ilk çadırla yaşam mücadelesine başlıyoruz. Eğer bu çağrılarımıza yanıt verilmezse, çadır sayımız her geçen gün artacaktır. Mahallemize elektrik ve su verilmesini, kendi topraklarımızda yaşamamızı sürdürebilmek için gereken adımların atılmasını talep ediyoruz. İzmir’deki tüm siyasi parti temsilcilerine sesleniyorum. Lütfen bizi görmezden gelmeyin. Bu mağduriyetin bir an önce bitmesi için üzerinize düşeni yapmalısınız. Artık dayanacak gücümüz kalmadı. Bu yarım kalan projeyi ya bakanlık nezdinde gündeme getirin ya da belediyenizin tüm imkanlarını seferber ederek bir an önce çözüme kavuşturun.”