İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, görevli bilirkişiyi hedef göstererek yargı görevini etkilemeye teşebbüs ettiği iddialarıyla yürütülen soruşturma, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, İmamoğlu’nun 27 Ocak 2025 tarihinde yaptığı açıklama ile bilirkişilerin ve yargı organlarının bağımsız ve tarafsız olmadığını düşündüren bir kamuoyu yaratmayı amaçladığı belirtildi.
İddianameye göre, İmamoğlu’nun bu açıklaması, İstanbul Adliyesi ve diğer adliyelerde yürütülen çeşitli soruşturma ve kovuşturmalarda resmi bilirkişilik görevini yıpratma amacı taşıdığı kaydedildi. Ayrıca, Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen bir dava dosyasını etkilemeye çalıştığı da raporda yer aldı. Soruşturma kapsamında adı geçen bilirkişi, ‘müşteki’ sıfatıyla ifadesinde, İmamoğlu’nun açıklamaları sonrası birçok medya organında isminin geçtiğini ve bu durumun kendisine yönelik bir karalama kampanyasına dönüştüğünü ifade etti.
Bilirkişi, daha önce gerçekleştirdiği bilirkişilik görevlerinin hukuksuz olmadığını ve sadece Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) değil, diğer siyasi partilere yönelik pek çok davada da bilirkişilik yaptığını belirtti. Ayrıca, şikayetinin devam etmekte olduğunu belirtti. Hazırlanan iddianamede, şüpheli Ekrem İmamoğlu’nun ‘yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs’ suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
İdianamede ayrıca, Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinin 1. fıkrasına da dikkat çekildi. Bu madde, kişilerinin, kasten işledikleri suçlardan dolayı hapis cezasına mahkum olmaları durumunda, sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevine getirilme haklarının kaybedileceğini öngörüyor. Bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile devlet, il, belediye veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarda atama veya seçime tabi tüm memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılacakları belirtiliyor.
İmamoğlu’nun yaptığı açıklamalarının ardından geniş bir soruşturma başlatılması, kamuoyunda çeşitli tartışmalara yol açtı. Siyasi yorumcular, bu durumun İstanbul’un siyasi atmosferi üzerinde etkileri olacağını ve önümüzdeki dönemde İmamoğlu’nun siyasi kariyerine nasıl yansıyacağını takip edeceğini belirttiler. İmamoğlu’nun bu süreçte nasıl bir savunma yapacağı merak konusu. Olayın yargı süreci ve kamuoyundaki yankıları, ilerleyen günlerde şekil alması beklenen siyasi gelişmeleri de beraberinde getirebilir.
Gelişen bu olaylar karşısında halkın tepkisi ve kamuoyu oluşumu önemli bir rol oynayacak. İmamoğlu’nun karşılaştığı soruşturma sürecinin, sadece kendisini değil, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin işleyişini ve İstanbul siyasetini de etkileyeceği öngörülüyor.