Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı’nda Türkiye’nin Göç Yönetimi Programı” kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, dünya genelinde 281 milyondan fazla göçmen ve 120 milyona yakın mülteci bulunduğunu vurgularken, Türkiye’deki göçmen sayısının 4 milyon 33 bin olduğunu ifade etti. Ayrıca, Suriye’ye gönüllü geri dönüşler hakkında da bilgi vererek, “9 Aralık’tan bu yana Türkiye’den Suriye’ye dönenlerin sayısı 200 bine ulaştı. Diğer ülkelerle birlikte bu sayı 900 binin üzerine çıktı” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasında dikkat çeken noktalardan biri, Türkiye’nin göç politikası hakkında yaptığı değerlendirmelerdi. “Sizleri en kalbi duygularımla, saygıyla selamlıyorum,” diyerek başladığı konuşmasında, muhalefetin Suriyeli öğrencilere yönelik eleştirilerine atıfta bulunarak, “O zaman ben de tam aksini söylemiştim. Asla biz Suriyeli muhacirleri buradan göndermeyeceğiz,” ifadelerini kullandı. Erdoğan, Türkiye’nin bu konudaki bakış açısının farklı olduğunu ve göçü “Mekke’den Medine’ye hicret” olarak değerlendirdiklerini belirtti. Bu bağlamda, Türkiye’nin göçmenlere olan yaklaşımının tarihi ve kültürel bir sorumluluk olduğunu vurguladı.
Erdoğan, “Göç meselesi özellikle son yıllarda küresel bir olgu olarak dünyanın gündemini meşgul ediyor” diyerek, yıllar içinde milyonlarca insanın savaş ve ekonomik nedenler dolayısıyla topraklarını terk ettiğini belirtti. Dünya genelinde 281 milyondan fazla göçmen bulunduğunu, bunun 165 milyonunun göçmen işçileri oluşturduğunu ve mülteci sayısının 120 milyona dayandığını aktardı. Her 100 mülteciden 75’inin zengin ülkeler yerine düşük gelirli ülkelerde barındırıldığını dile getirdi. Türkiye’nin bu sürecin bir parçası olduğunu ve batılı ülkelerin göç krizinden kaçmakta olduğunu belirtti.
Erdoğan, Türkiye’deki göçmenlerin detaylarına da değindi. “2 milyon 768 bini geçici statüyle Suriyeli kardeşimiz olmak üzere toplam 4 milyon 33 bin Türkiye’de göçmen vardır” ifadeleriyle, kesin rakamları paylaştı. Gereken tedbirlerle, bu sayının azaltılmakta olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin tarihten gelen bir sorumlulukla göçmenlere kucak açtığını ve “Tahtımı, tacımı veririm ama bize sığınan mazlumu asla vermem” dedi. Ayrıca, Suriye’deki çatışmaların sona ermesi ile birlikte, geri dönen Suriyelilerin sayısının hızla arttığını belirtti.
Erdoğan, 13.5 yıl boyunca göçmen politikalarına yönelik ağır eleştirilerle karşılaştıklarını, hükümetin bu konuda ne tür zorluklarla başa çıktığını anlattı. “Bu millete bir daha Boraltan Köprüsü faciası gibi bir şey yaşatmayacağız,” diyerek, geçmişte yaşanan acı olayları unutturmayacaklarının altını çizdi. Aynı zamanda ırkçı provokasyonlara karşı net bir tutum sergiledi ve hukukun gerektirdiği tedbirleri alacaklarını ifade etti.
Son olarak Erdoğan, göçmenlerin ekonomiye sağladığı katkılar üzerine de konuştu. “Göçmenlerin ekonomimize katkısı konuşulamadı,” diyerek, bu konuda kamuoyunun önünde açık bir tartışma yapılması gerektiğini savundu. Ekonomik entegrasyonun önemine vurgu yaparak, bu konuyu sadece önyargı ile değil, maddi gerçeklerle değerlendirmeleri gerektiğini belirtti. Gençleri yabancı