İddianamede, şüpheli Tengioğlu’nun olay günü sabah saatlerinde kaldığı aparttan ayrılarak Taksim’de bir otelde kahvaltı yapmasının ardından Atatürk Kültür Merkezi önüne geldiği bilgisi yer aldı. Bu süreçte, Tengioğlu’nun burada yaklaşık 3 saat beklediği ve Özgür Özel’in tören alanına girişini izlediği belirtildi. İddianamede, şüphelinin, törenin sona ermesinin ardından alandan ayrılan Özgür Özel’e yaklaştığı ve yüzüne tokat attığı ifade edilmektedir. Bu olayın tüm evrelerinin kamera kayıtlarıyla belgelendiği de vurgulandı.
Savcılığın değerlendirmelerine göre, Özgür Özel’in hem Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı hem de bir milletvekili olması dolayısıyla, Tengioğlu’nun gerçekleştirdiği eylemin kamu görevi bağlamında yapıldığı sonucuna varıldığı aktarıldı. Bu bağlamda, savcılık Tengioğlu’nun 2 yıl 3 aydan 4,5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti. Genel olarak, kamu görevlilerine yönelik yapılan saldırıların ciddiyetinin altı çizilerek, bu tür eylemlerin toplumda güvenlik ortamını zedeleyeceği ifadeleri de iddianamede yer aldı.
Ek olarak, şüpheli Tengioğlu’nun ceza alması durumunda kamu haklarından yoksun bırakılması ve daha önce gözaltında ve tutuklu olarak geçirdiği sürelerin dikkate alınması talebinde bulunuldu. Bu talep, adaletin yerini bulmasını sağlamak adına önemli bir adım olarak nitelendiriliyor. Savcılık tarafından sunulan bu iddianame, sadece bu olayla sınırlı kalmayıp, ülke genelinde benzer eylemlerin önlenmesi bakımından da bir uyarı niteliğinde olarak değerlendirilmektedir.
Tüm bunların yanında, yaşanan bu olayın toplumsal sonuçları da göz ardı edilmemelidir. Şiddet türü olayların hem halkın güvenliği hem de siyasetin sağlıklı işlemesi açısından ciddi tehditler oluşturabileceği düşünülmektedir. Dolayısıyla, bu tür eylemlere yönelik hukukun sert bir şekilde uygulanması, toplumsal barışın sağlanması açısından oldukça önemlidir. Kamuoyunun bu meselede nasıl bir duyarlılık gösterip göstermeyeceği ise ilerleyen günlerde daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.
Sonuç olarak, bu olay ve onun sonuçları, siyasette şiddet ve saldırganlığın kabul edilemez olduğunu göstermek için önemli bir temel oluşturmakta. Adalet sisteminin işleyişi ve toplumun bu tür eylemlere karşı göstereceği tepki, gelecek benzeri olayların önlenmesinde belirleyici olacaktır. Dolayısıyla, bu tür durumlardan alınacak derslerin hayata geçirilmesi, hem siyasi hem de toplumsal alanda sağlıklı bir gelişmenin önünü açacaktır.