“`html
Öncüşehir – Yapı-Yol Sen’in İzmir Şubesi, 2026-2027 yıllarını kapsayacak 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri öncesinde gerçekleştirilen basın toplantısıyla taleplerini kamuoyuyla paylaştı. Şube Başkanı Ergün Küçükkaya tarafından okunan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “2026-2027 yıllarını kapsayacak 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri 1 Ağustos’ta başlayacak. Biz de Yapı-Yol Sen olarak bugün Toplu Sözleşme sürecinin startını veriyoruz.”
Açıklamanın devamında, ülkemizde uzun bir süredir emekçilerin, emeklilerin, işçilerin, çiftçilerin ve esnafın, yani alın teri ile kazanç sağlayan kesimlerin, hükümetin yarattığı ekonomik krizle karşı karşıya kaldığı vurgulandı. Ayrıca, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığı, bu nedenle kamu emekçilerinin yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığı belirtildi.
Yapı-Yol Sen, kamuda çalışan emekçilerin içinde bulunduğu zor koşulları sıraladı. Her geçen gün artan gıda enflasyonu nedeniyle yeterli beslenemeyen kamu emekçilerinin, kiralarını ödeyemez hale geldiği aktarıldı. Ayrıca, özelleştirilen eğitim sistemi nedeniyle emekçilerin çocuklarına nitelikli eğitim veremediği ifade edilerek, kamu emekçilerinin yaşam standartlarının son derece düşük olduğu vurgulandı.
Küçükkaya, “Bugün geldiğimiz noktada; kamu emekçileri açlık sınırının hemen üzerinde, yoksulluk sınırının çok altında maaşlarla yaşamaktadır. Emeklilik bağlama oranlarının sürekli düşürülmesi sonucunda, 2008 sonrası işe başlayan bir kamu emekçisinin, 30 yıl çalıştıktan sonra emekli olması durumunda, çalışırken aldığı maaşın sadece dörtte birini alabileceği” diye belirtti. Böylece milyonlarca emeklinin açlık tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı kaydedildi.
Kamu yönetiminde liyakatın hiçe sayıldığı, mülakat sisteminin ve açık atamaların yalnızca yandaşlıkla sağlandığına dikkat çekilerek, “Bıçağın kemiğe dayandığı bir noktadayız” denildi. Cumhurbaşkanının seçim sürecinde mülakatların kaldırılacağına dair verdiği sözlere rağmen, mülakat adaletsizliğinin hala devam ettiği ifade edildi.
Yapı-Yol Sen, sendikaların ve bakanlıkların lüks plazalarında gerçekleştirilen toplu sözleşmeleri kabul etmediğini, bu masanın bir parçası olmayacaklarını ilan etti. Ayrıca, ülke genelindeki tüm işyerlerini ve meydanları “TİS masası” haline getireceklerini, sahte sözleşmelerle hakların gasp edilmesi durumunda her türlü eylemi yapacaklarını belirtti.
Sendikanın öne çıkaracağı talepler arasında, en düşük memur maaşının yoksulluk sınırına çekilmesi, kamu emekçilerinin maaşlarının her ay enflasyon dikkate alınarak güncellenmesi ve gelir vergisinin %10’a çekilmesi gibi maddeler bulunuyor. Bunun yanı sıra, tüm ek ödemelerin emekliliğe esas taban maaşına yansıtılması, adil bir kamu yönetimi için mülakatların kaldırılması ve yoğun olarak çalışan teknik elemanların kayıplarının karşılanması gibi talepler de ön planda.
Ayrıca, Kadın Birimi kurulması, her çalışan için 3600 ek gösterge tanımlanmasını istemeleri ve kamu emekçilerine yılda iki kez bir maaş tutarında ikramiye talep etmeleri dikkat çekti. Tapu-Kadastro işyerlerinde iş yükü artarken çalışan sayısının düşmesi, adaletli bir iş ortamı sağlanması için talepler arasında yer alıyor.
Yapı-Yol Sen