Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaretinin ardından yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çekti. Yavaş, eski genel başkan Kılıçdaroğlu’nun sözleri sonrasında “siyaseti bırakırım” ifadesini kullanarak, yaşanan tartışmalara rest çekmişti. Yavaş, CHP’nin kurultay davası hakkında bazı önemli açıklamalarda bulundu.
Yavaş, “Bugün öyle bir dönemden geçiyoruz ki, bir ve beraber olmaktan başka ne şansımız var ne de çaremiz” diyerek, siyasi birlikteliğin önemine vurgu yaptı. “Hep söyledim: Bu sadece bizim partimizin meselesi değil, tüm muhalefet partilerinin sorumluluğudur. Eğer birlikte hareket etmezsek, sadece bugünü değil, geleceğimizi de kaybederiz” diyerek, hem partililere hem de muhalefet partilerine birlik çağrısında bulundu. Ayrıca, “torunlarımız dahi bizi affetmez” ifadesiyle, geleceğe yönelik kaygılarını dile getirdi.
İktidarın uzun süredir CHP ve belediyeleri itibarsızlaştırma kampanyası yürüttüğünü belirten Yavaş, “Bu kampanyayı yürütürken, hem tarafsız olması gereken yargıyı, hem tarafsız kalması gereken bürokrasiyi kullanarak partimizi cendereye almaya çalışıyorlar” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı da dahil olmak üzere 11 belediye başkanının cezaevinde olduğunu hatırlatan Yavaş, “Haklarında hazırlanmış bir iddianame bile yok” ifadelerini kullandı.
Yavaş, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’na yönelik açılan davanın bir hukukçu olarak değerlendirildiğinde, iktidarın istediği sonucu alması ihtimalinin düşük olduğunu düşündüğünü, çünkü tek yetkili anayasal kurumun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) olduğunu vurguladı. Ancak mevcut durumda siyasallaşmış bir yargı düzeninin endişe yarattığını ifade etti. Bu durumun partide tartışmalara yol açmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Mansur Yavaş, belediye başkanı olarak iki büyük hedefi olduğunu belirtti: “Birincisi, Ankaralıların teveccühüyle geldiğim bu makamda olduğum sürece Ankaralılara hizmet etmek ve onların güvenini boşa çıkarmamak. İkincisi, Cumhur İttifakı’nın ülkemize dayattığı başkanlık rejimini sona erdirip, ülkemizin yeniden demokratik parlamenter sisteme geçişini sağlamak için bir nefer gibi çalışmak.”
30 Haziran’daki dava süreciyle ilişkilendirilerek yürütülen tartışmaların, ülkenin demokratikleşme mücadelesine katkı sağlamadığını ifade eden Yavaş, bu tür tartışmaların kabul edilemeyeceğini belirtti. “Ülkemizin sorunlarını ancak ve ancak Cumhuriyet Halk Partisi çözebilir. Bu memleketin CHP’ye ihtiyacı var” diyen Yavaş, iç sorunlar üzerinde durmanın gerekliliğine dikkat çekti.
Mansur Yavaş, “Bu tartışmaların, parti kültürümüzle bağdaşmayan bir üslupla ve önceki Genel Başkanımıza hakarete varan ifadelerle yürütülmesi asla kabul edilemez” dedi. Yavaş, CHP’nin başarısının ve ülkenin sorunlarının çözümünün tek yumruk halinde bir araya gelmekle olacağını savundu. “Aksi halde ben dâhil hiçbirimizin siyaset yapmasının bir anlamı kalmaz” diyerek, birlik olmanın önemini bir kez daha vurguladı. Tüm partililerin tek yumruk halinde durmasının gerekliliğini belirten Yavaş, tartışmaların artık sonlanması gerektiğine de değindi.
Bu açıklamalar, Mansur Yavaş’ın hem parti içinde hem de geniş çapta muhalefette sağlamak istediği birlikteliğin simgesi haline geldi.