CHP Genel Başkan Yardımcısı ve eski Tümgeneral Yankı Bağcıoğlu, İzmir’de görülen duruşmasında ‘Askeri Ceza Kanunu’na muhalefet suçlamasıyla hakim karşısına çıktı. Suçlamanın temelinde, TSK’dan ihraç edilen askerler için kendisi gibi emekli askerlerin yer aldığı bir WhatsApp grubunda yaptığı protesto çağrısının kamuoyuyla paylaşılması yatıyor. Bağcıoğlu, duruşmada yaptığı savunmada, “Amacım askeri vesayete karşı olduğumu göstermekti. Yaptığım paylaşımlar bir toplantı çağrısı değildir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Bağcıoğlu ile ilgili olarak soruşturma başlattı. Soruşturmanın ardından hazırlanan iddianame, ‘Askeri Ceza Kanunu’na muhalefet’ suçundan 3 yıl hapis cezası istemiyle dosyayı İzmir 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ne göndermiştir. Duruşmaya, tutuksuz sanık olarak katılan Bağcıoğlu’nun yanı sıra oldukça sayıda avukat ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan ile partililer de yer aldı.
Duruşmada savunmasını yapan Bağcıoğlu, askeri geçmişine vurgu yaparak, “Bir asker olarak milletime, kurumuma ve anayasal değerlere bağlılıkla hizmet ettim. Ayrıca FETÖ ile mücadele edenlerden biriydim” dedi. Medyada yer alan genç teğmenlerle ilgili sosyal medya paylaşımlarıyla ilgili olarak suç kastının olmadığını belirten Bağcıoğlu, “Bir siyasinin benim WhatsApp’tan attığım mesajımı alarak, ismimi de kullanarak gençleri sokağa davet ettiğine yönelik bir paylaşım yapıldı. Kullanılan ifadem ‘Sayın komutanlarım, değerli silah arkadaşlarım’ şeklinde olup kesinlikle muvazzaf askerlere yönelik değildir” ifadelerini kullandı.
Bağcıoğlu, niyetinin muvazzaf askerleri toplantıya çağırmak olmadığını ifade ederek beraat talebinde bulundu. Duruşmanın devamında avukatı Ümit Ercan, müvekkilinin suçsuz olduğunu yineledi. İddia makamı ise mütalaasında sanığın sosyal medya paylaşımlarının ardından herhangi bir muvazzaf askerin toplantıya katıldığına dair bir bilgiyi belirtmemiştir. Mahkeme, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı 16 Eylül tarihine erteledi.
Duruşmanın ardından yaptığı açıklamada Bağcıoğlu, “Adalet mutlaka tecelli edecek. Hakim ve savcılara güveniyorum” dedi. Bağcıoğlu’nun yanında yer alan Murat Bakan ise, “Yankı Bağcıoğlu’nun yanında olmaya ve onunla birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde bir değerlendirme yaptı. Bu süreç, askeri ceza kanunu ve sosyal medya kullanımı bağlamında önemli bir tartışma konusu oluşturuyor. Bağcıoğlu’nun durumu, askeri vesayet ile demokrasi arasındaki çatışmanın modern örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Kısacası, Yankı Bağcıoğlu’nun yaşadığı olay, siyasi ve askeri otorite arasındaki gerilimi ve özgürlüklerin korunma çabasını ortaya koymaktadır. Duruşma süreci, Türkiye’deki hukuk sisteminin ne denli sağlam olduğunu ve ifade özgürlüğüne yönelik tehditleri gözler önüne seriyor.