Yavru Aslan Pars, Adaptasyon Sürecinde Hayatını Kaybetti

0

BEĞENDİM

0

İzmir’de, mart ayında bir çiftlik baskınının sonucunda ele geçirilen yavru aslan “Pars”, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından koruma altına alındı; fakat sonrasında yaşanan bir trajedi nedeniyle hayatını kaybetti. Bu olay, geçtiğimiz hafta meydana geldi ve genç aslanın diğer aslanlar tarafından saldırıya uğrayarak öldürülmesiyle sonuçlandı.

Olayın detaylarına bakıldığında, Pars’ın Torbalı ilçesindeki yasadışı bir çiftlikten alındığı ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı’na teslim edildiği görülmektedir. Yavru aslanın yaklaşık 10 aylık olduğu ve yalnızca kedi mamasıyla beslendiği, Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından yapılan denetim sonrasında ortaya konmuştur. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Pars’ın sağlığına kavuşması için karantina sürecinde özel bir beslenme programı uyguladı ve gerekli tedavileri gerçekleştirdi. Kamuoyunda ilgiyle karşılanan bu yavru aslan, ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan çevrim içi anketle “Pars” adıyla anılmaya başlandı.

Fakat, yavru aslanın adaptasyon süreci beklenildiği gibi gitmedi. Geçtiğimiz hafta, Pars diğer yetişkin aslanların bulunduğu bir bölüme alındıktan kısa bir süre sonra sürü lideri tarafından saldırıya uğrayarak ağır kafa travması geçirdi. Tüm müdahalelere rağmen, uzmanların çabaları yetersiz kaldı ve Pars, hayata veda etti. Bu olay, hayvanların adaptasyon süreçlerinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, merakla beklenen açıklamasında, Pars’ın adaptasyon sürecinin Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumlar Birliği (EAZA) önerilerine uygun şekilde yürütüldüğünü belirtti. Bunun yanı sıra, yavru aslanın diğer bir aslanın ani saldırısıyla yaşamını yitirdiği duyuruldu. Bu açıklamalar, olayın ardından bazı hayvan hakları savunucuları ve sosyal medya kullanıcıları arasında tartışmalara ve tepkilere yol açtı. Hayvanların koruma ve bakımı konusunda alınan önlemlerin yetersiz olduğunu düşünen birçok kişi, yetkililere yönelik ihmal iddialarında bulundu.

Özetle, İzmir’deki bu acı olay, hayvanların korunması ve refahı konusunda dikkat çeken bir sorun ortaya koymaktadır. Kurumların hayvanların yaşam koşullarını sağlama ve adaptasyon süreçlerini daha iyi yönetme konusundaki sorumlulukları yeniden sorgulanırken, kamuoyunun tepkisi de artış göstermektedir. Pars’ın trajik ölümü, sadece bir hayvanın kaybı olmanın ötesinde, hayvan korunma yasalarının nasıl daha etkili uygulanabileceği konusunda önemli bir tartışmanın başlangıcı olmaktadır.