İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde, kuraklıkla mücadele adına evinin bahçesine 4 metrekare büyüklüğünde bir sera kuran Prof. Dr. Gökhan Kılıç, çeşitli sebzeler yetiştirmeye başladı. Prof. Dr. Kılıç, “Bu işi büyüterek daha büyük seralar kurmayı planlıyorum. Çünkü ileride sıcaklıklar daha da artacak. Yaşam standartlarını sürdürebilmek için buna ihtiyaç var. Bence bunu herkes öğrenmeye mecbur kalacak” ifadelerini kullandı.
İzmir Ekonomi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Gökhan Kılıç, önümüzdeki yüzyılın en serin yazının bu yaz yaşandığını belirtti ve sıcaklıkların artmasının susuzluk sorununu tetikleyeceğini vurguladı. Bu durumun gıdaya ulaşım tarımında olumsuz etkilere yol açacağını belirten Kılıç, “Şu an gıda fiyatlarının yüksek olduğunu söylüyoruz ama bu sorun daha da artacak. Benim bölümüm aslında inşaat mühendisliği ama üniversitemizde bir afet merkezi kurduk. Böyle projeler geliştiriyoruz. Öğrencilere bitirme tezi şeklinde de yapıyorum ama kendim de evdeki bahçemde denemek istedim. Küçük 4 metrekarelik bir sera oluşturdum” dedi. Bu serada, 2 metre boyu ve 2 metre eni olan alanda 220 kök çilek yetiştirdiğini söyleyen Kılıç, aşırı sıcaklara rağmen bitkilerin sağlıklı bir şekilde kurutulduğunu kaydetti. Ayrıca, ileride baraj kurarak susuzluğun artması durumunda, bu sera sayesinde yaz boyunca sebze yetiştirme planları olduğunu belirtti.
Bahçesinde biber, patlıcan, domates ve maydanoz gibi çeşitli sebzeleri deneme amaçlı üreten Kılıç, ayrıca bir bölümde üzüm yetiştirdiğini ekledi. Kılıç, “Burası küçük bir sera ama bir kere küçüğünü yapınca insan büyüğüne daha çok cesaret edebiliyor” diyerek seranın avantajlarını anlattı. Yılda her türlü ürün yetiştirebileceğini dile getiren Kılıç, “Seranın avantajı, ürünleri yaz-kış muhafaza edebilme imkanı. Daha çok ürünü, daha verimli ve daha güzel şekilde üretme şansınız var. Herkes yapabilir, bununla ilgili ücretsiz eğitim videoları var” diye konuştu.
Prof. Dr. Kılıç, seranın otomasyonunun sağlandığını ve 24 saat boyunca kameralarla takip edebildiğini belirterek, bu durumun evde kalmadığı zamanlarda sulama işlemlerine de yardımcı olduğunu ifade etti. Bunun yanında basit sulama sistemleri kurarak enerji tasarrufu sağladığını ve sadece günde 6 dakika sulama ihtiyacı olduğunu belirtti. Kılıç, “Suyun yüzde 80’i, hatta yüksek sıcaklıklarda yüzde 90’ı vahşi sulamaya gidiyor. Mevcut suyun çoğu vahşi sulamaya gittiği için eğer bu sulamayı kısarsak evlere verilen su çok daha rahat yetecektir” diyerek gelecekte su ve gıda sorunlarının önüne geçmek için bu tür sistemlerin önemine vurgu yaptı.
8,5 yaşındaki oğlu Ege Kılıç, “Burayı babamla beraber hazırladık. İlk başta babam bu seranın temelini attıktan sonra içine fideleri ekmeye başladı. Sonra da dışına bir şey serdi. Bu yaz bol çilek yedim, çok güzeldi” dedi. Kılıç ailesi, bu başarının sadece tarıma yönelik değil, çevresel sorunlarla mücadelede de önemli bir örnek oluşturduğunu ve sürdürülebilir tarımsal uygulamaların yaygınlaşması gerektiğini savunuyorlar.