0

BEĞENDİM

0

Ekrem İmamoğlu’nun Açıklamaları ve Türkiye’nin Güncel Sorunları

Beş aydır Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Halk TV’den İsmail Saymaz’la gerçekleştirdiği bir röportajda önemli açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun Adalet ve Kalkınma Partisi’ne (AKP) geçişini, iktidarın belediye başkanları üzerindeki baskı ve tehdit mekanizmasını örnek göstererek değerlendirdi.

Fidye Yöntemiyle Tehditler

İmamoğlu, AKP’nin yerel yönetimleri kontrol altına almak için uyguladığı yöntemlerin son derece ahlaksız ve hukuksuz olduğunu vurguladı. Özellikle fidye yöntemiyle başkanların şantaj yapıldığını ifade eden İmamoğlu, “Belediye başkanlarına yöneltilen suçlamalar ve teftiş dosyalarının, savcılık soruşturmaları üzerinden bir şantaja dönüştüğünü” belirtti. Bu tehditlerin, “AK Parti’ye geçersen serbestsin, geçmezsen hapistesin” şeklinde olduğunu söyleyen İmamoğlu, güçlünün yanında saf tutanların bu doğrultuda soruşturmalardan kurtulduğunu ifade etti.

İmamoğlu, kendisi gibi tutuklu olanların veya tutuklama riski taşıyanların, aileleri ve işleriyle tehdit edilerek şantaja maruz kaldığını dile getirdi. Savcılıkla bağlantılı olduğu varsayılan avukatların özel ziyaretlerinin, cezaevindeki tutuklulara baskı yapmak amacıyla gerçekleştirildiğini iddia etti. Bu baskılar sonucunda, iftira ifadelerine imza atan kişilerin, belirli bir bedel ödendiğinde özgür kalma yoluna gittiğini vurguladı.

Operasyonların Yürütülmesi

İmamoğlu, Özlem Çerçioğlu’nun AKP’ye geçişi ile birlikte tutuklama süreçlerinin doğrudan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yönlendirmesi ile gerçekleştirildiğini ileri sürdü. “Bütün operasyonlar Erdoğan’ın talimatıyla yapılmış, boyun eğmeyen belediye başkanlarına cezaevi yolu gözükmüş, diz çökenlereyse transfer zorunluluğu getirilmiştir” ifadelerini kullanan İmamoğlu, bu durumun hukuki değil tamamen siyasi temellerle oluşturulduğunu savundu.

Terörsüz Türkiye Sürecine Sabotaj

İmamoğlu, tutuklanmasının hükümetin başlattığı “Terörsüz Türkiye” projesine yönelik bir sabotaj olduğunu vurguladı. “Bu tutuklama, özellikle PKK’nın silahsızlanmasını öngören süreçle çelişmektedir” diyerek, bu durumun kamuoyunda kafa karışıklığı yaratmayı hedeflediğini öne sürdü. İmamoğlu, CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak tutuklanmasının, bu tür bir kumpasın parçası olduğunu ifade etti.

İktidarın Çağrısına Tepki

İktidarın muhalefeti baskı altına almak için yargıyı bir araç olarak kullandığını belirten İmamoğlu, hükümetin eğitimden sağlığa, sanayiden tarıma kadar birçok problemi çözemediğini söyledi. Eğer iktidar bu tehlikeli yoldan sapmazsa, “Terörsüz Türkiye” sürecini de çözme kapasitesinin kalmayacağını belirtti.

Türkiye’nin İki Temel Meselesi

Son olarak, Türkiye’nin gündeminde iki temel meselenin bulunduğunu ifade eden İmamoğlu, bunların “CHP’ye yapılan baskılar” ve “Terörsüz Türkiye” süreci olduğunu söyledi. İmamoğlu, bu iki olay arasındaki ilişkiyi anlamayanların, yapılan sabotajı göremeyenlerin, siyasette ilerleyebilmek için belirli bir vizyona sahip olmaları gerektiğinin altını çizdi. “Bu iki olay” diyerek, “ışıksız yolda fenersiz,