İzmir’de Barajlar Alarm Veriyor: Su Seviyesi Kritikte!

0

BEĞENDİM

0

İZMİR, Türkiye’nin en kalabalık şehirlerinden biri olarak içme suyunun büyük bir bölümünü Tahtalı Barajı’ndan sağlamaktadır. Ancak, son dönemde yaşanan kuraklık ve yağış azlığı nedeniyle, Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesi kritik bir hale gelmiştir. Su seviyesi, yüzde 6,71’e düşmüştür. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi olan Prof. Dr. Doğan Yaşar, bu durumun alarm verici nitelikte olduğuna dikkat çekerek, “Barajlarda su bitti, yaklaşık 40 günlük su kaldı. 1 yıllık suyun altına düştüyse, su bitiyor demektir,” ifadelerini kullanmıştır.

İzmir, 6 Ağustos 2023 tarihinden itibaren içme suyu rezervinin dikkatli kullanılması ve büyük ölçekli su kesintilerinin önlenmesi amacıyla planlı su kesintilerine başlamıştır. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (İZSU) verilerine göre, günlük ortalama 700 bin metreküp su tüketilen şehirde barajlardaki su seviyeleri oldukça endişe verici derecede düşmüştür. Tahtalı Barajı’nın yanı sıra Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nda su seviyesi yüzde 1,39, Ürkmez Barajı’nda yüzde 7,02, Balçova Barajı’nda yüzde 21,16, Güzelhisar Barajı’nda ise yüzde 54,91’e gerilemiştir. Gördes Barajı’nda ise bu yıl hiç su kalmamıştır.

Prof. Dr. Yaşar, su seviyelerinin düşmesinin yalnızca doğal sebeplerle olmadığını, aynı zamanda suyun yanlış bir şekilde kullanıldığını belirtmiştir. Tahtalı Barajı’ndaki aktif doluluk oranının 19 milyon metreküpe düştüğünü ifade eden Yaşar, “Ülke olarak son 52 yılın en kurak dönemini yaşıyoruz. Bu sene yağışlar yüzde 28 eksik yağdı; geçen sene bu oran yüzde 6’ydı. Ama asıl sorunumuz, suyu kullanmayı bilmemek,” sözleriyle durumu özetlemiştir.

Yaşar, ayrıca İzmir’de 2010’dan 2022 yılına kadar barajların yüzde 80 dolu olduğunu, ancak yapılan hatalar nedeniyle barajlardaki suyun kuyulardan çekildiğini, bu yüzden İzmir’in en pahalı suyunun kullanıldığını ifade etmiştir. Derin kuyulardan günlük 220 bin metreküp su çekildiğini ve bunun sonucunda Manisa’da obrukların oluşmaya başladığını vurgulamıştır. Kuraklığın geleceği öngörülmesine rağmen gerekli önlemlerin alınmadığını belirten Yaşar, diğer ülkelerin su tasarrufu için önceki yıllarda yasaklar getirdiğini hatırlatmıştır.

Elde kalan su miktarının, önümüzdeki haftalarda daha da düşeceğini öngören Prof. Dr. Yaşar, bu bağlamda “Bir an önce kapalı ortamda suyun tarlalara getirilmesi, gri suyun tarımda kullanılması ve Türkiye’deki kayıp-kaçak oranlarının azaltılması gerekiyor,” şeklinde önerilerde bulunmuştur. Planlı su kesintilerinin barajları çok etkilemediğini savunan Yaşar, belediyenin su yönetimi konusunda daha hızlı ve etkili tedbirler alması gerektiğini belirtmiştir. Son olarak, “Suyun bir kısmını rezerv olarak tutmak lazımdı. Suyu kullanmayı bilmediğimiz için bu döneme geldik. Belediyenin raflarında şimdi deniz suyu arıtma projelerinin olması gerekiyor,” diyerek, gelecekteki su krizine karşı acil tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizmiştir.