Pektopal, geçtiğimiz günlerde, hakkında verilen para cezasını kabul etmediğini ve haklı olduğuna dair inancını sürdürdüğünü belirtti. Kendisine yönelik açılan davada diğer eleştirmenlerin beraat etmesine rağmen, Semra Pektopal’ın beraat etmemesi dikkat çekti. Anayasa Mahkemesi, Pektopal’ı yeniden duruşmaya çağırarak konunun yargı sürecine devam edilmesine karar verdi.
Semra Pektopal, yazılı bir açıklama yaparak durumu kamuoyuna duyurdu. Açıklamasında, “Bildiğiniz gibi Prof. Dr. Muttalip Kutluk Özgüven’in ’12-16 yaş, hamilelik için ideal yaş’ sözlerinden sonra sosyal medyada bu ifadeyi eleştirdim ve tutuklanmasını talep eden bir yazı paylaştım,” diyerek davanın nasıl başladığını aktardı. Pektopal, bu eleştiri yüzünden hakaret davası açıldığını ve bu davada “Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması” (HAGB) kararı çıkıldığını ifade etti. Anayasa Mahkemesi’ne bu karara itiraz ettiklerini, ancak mahkemenin 2 yıl ve daha az hapis cezası ya da adli para cezası öngörülen suçlar için uygulanan HAGB düzenlemesini iptal ettiğini belirtti.
Bu iptalle birlikte Pektopal’ın davası, yeniden İstanbul Anadolu Adliyesi 22. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmek üzere başlatılacak. Pektopal, savunmasını mutlaka yapacağını ve bunun için İzmir 22. Asliye Ceza Mahkemesi’ne 08/11/2024 tarihinde giderek savunma yapacağını duyurdu. Bu hukuki sürecin kendisi açısından olumsuz bir durum olduğunu ve mevcut yargı düzeninde kararın değişme ihtimalinin düşük olduğunu da kabul ettiğini söyledi.
Semra Pektopal, hukukî kararların yeterince adil olmadığını düşündüğünü ve bu tür söylemlerin, özellikle küçük yaştaki kız çocuklarının erkenden evlendirilmesi düşüncesini beslediğini vurguladı. Pektopal, “Bu cezalar beni yıldıramaz,” diyerek mücadele azmini belirtti. Çocukların bedenleri üzerinden yapılan tartışmaların sona ermesi ve bu yanlışa karşı bir duruş sergilenmesi gerektiğine inandığını dile getirdi.
Pektopal, kadına, çocuğa ve hayvana yönelik şiddete karşı sesini her zaman yükselteceğini ifade ederek, bu konuda bir toplumsal duyarlılık oluşturmanın önemine dikkat çekti. “Çocukların, bedenleri üzerinden söz söyleyenlerin yargılandığı bir ülke” hedefiyle mücadele etmeye devam edeceğini vurguladı. Bu kısımda, ülkede yaşanan adalet arayışının ve sosyal medya üzerindeki eleştirilerin toplumun genelinde ne denli önemli bir yer tuttuğunu gözler önüne serdi. Semra Pektopal’ın, sadece kendi davasıyla değil, aynı zamanda toplumdaki bu tür yanlış uygulamalarla da mücadele edeceğini belirtmesi, bu konunun ciddiyetini daha da artırdı.
Sonuç olarak, Semra Pektopal’ın yaşanan süreç, yalnızca kendi durumu açısından değil, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği, çocuk hakları ve şiddet dahil birçok önemli konuyu ön plana çıkarmaktadır. Bu mücadele, bireysel bir çabanın ötesine geçerek, toplumun genelini etkileyen bir mesele haline gelmiştir. Pektopal’ın verdiği bu mücadele, hem hukuki süreçteki adaletsizliklere hem de toplumsal normlara karşı bir başkaldırı niteliği taşımaktadır.