Haber: TENZİLE AŞÇI
(İZMİR) – İzmir’de 12 Temmuz 2023 tarihinde meydana gelen trajik bir olayda, iki kişinin hayatını kaybetmesine yol açan duruma ilişkin yargılama devam ediyor. Olayın ardından, hem İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) hem de Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. gibi kamu kurumlarına bağlı 42 kişi yargılanmakta. Dava sürecinin ikinci gününde, tanıkların ifadeleri alındı ve savcılık, yeni bir bilirkişi raporu talep etti. Özellikle, taşeron şirketler Demircan Anonim Şirketi ile Özpelit A.Ş. arasındaki sözleşmede imzası bulunan Cenan Demircan hakkında dava açılması yönünde talepler öne çıktı.
Olay, 12 Temmuz günü, sağanak yağış sırasında meydana geldi. İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz ve bir esnaf olan İnanç Öktemay, elektrik akımına kapılarak hayatlarını kaybetti. Bu olay sonrasında farklı görevlerde bulunan toplam 42 kişi, aralarında İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, Gediz Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel gibi tanınan isimlerin de bulunduğu bir şekilde yargı önüne getirildi. Duruşma sırasında, ifade veren tanıklar, olayı ve öncesini detaylarıyla anlattılar.
Davaya bakan İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, tanıklardan Halit Özpelit, olay bölgesinde çalışmadığını savunarak, “Sözleşmemi hatırladım, ama iptal olduğunu düşünerek sözleşmem yok dedim” dedi. Bu ifade, olay yerindeki sorumluluklar hakkında tartışmalara yol açtı. Diğer tanıklar ise, yaşanan elektrik akımının neden olduğu tehlikenin önceden fark edildiğini, yoğun duman ve akımın devamlı bir sorun oluşturduğunu ifade ettiler.
Tanık Fatih Ufak, olay öncesinde bölgede fark ettiği sorunları anlatarak, “Ocak ayı başında yoğun bir duman çıkmıştı. Gediz Elektrik’ten gelen ekip, işimizi halletmişti ama sorunlar yine devam etti” şeklinde konuştu. Kamil Alan, olay anındaki korkunç durumu detaylandırarak, “İnsanları yaklaştırmamaya çalıştık. Olayın hemen öncesinde, o bölgede kaç kişinin geçtiğini biliyorum ama hemen bir çözüm getirilmedi” şeklinde ifade verdi.
Mağdur yakınları ise adalet talep etmeye devam etti. Özge Ceren Deniz’in babası, “Kızım doktor olacaktı; buradaki herkes bir suç var gibi davranıyor. Vicdanlarınıza sesleniyorum,” diyerek duygularını paylaştı. İnanç Öktemay’ın ağabeyi ise kardeşinin toplum için önemli biri olduğunu ve ölümlerinin ardından ailede büyük bir yas olduğunu belirterek ihmali olanlardan şikayetçi olduğunu dile getirdi.
Mahkeme başkanı, tanıkların ifadeleri ile birlikte görgü tanıklarının bir dizi görüntü üzerinde yorum yapmasını sağladı. Tanıklar, nereye basıldığını ve olayın nasıl meydana geldiği hakkında çeşitli görüşler sundular. Olayla bağlantılı olarak, elektriğin kesilmemesi ve güvenlik önlemlerinin alınmaması gibi durumların önemli bir soru işareti olduğu ifade edildi.
Olayın meydana geldiği günden bu yana, İzmir’deki ilgili kamu kurumları arasında sorumluluk ve ihmal boyutunda ciddi tartışmalar yaşandı. Başlatılan soruşturma ve daha sonra oluşan bilirkişi raporlarında, olayın öngörülebilir ve önlenebilir bulunduğu, bu durumda herhangi bir olağan üstü doğa olayı olmadığı tespit edildi.
İlgili kurumların olay yerinde alması gereken tedbirler ile ilgili yeterli güç ya da anlayış sergileyememesi, toplumu ve mağdur yakınlarını derinden etkilemiştir. Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay gibi masum bireylerin hayata veda etmesi, tüm bu tartışmaların ortasında yer almakta ve bu davanın sonuçları mer