İzmir’de Mahkemeden Tartışmalı Karar: Aileler Tepkili!

0

BEĞENDİM

0

Haber: TENZİLE AŞÇI Kamera: ÖZGÜR ŞENGÜL

(İZMİR) – İzmir’de, 12 Temmuz 2023 tarihinde meydana gelen elim bir olay sonucunda hayatlarını kaybeden iki kişiyle ilgili olarak gerçekleşen ve toplamda 42 kişinin yargılandığı davanın üçüncü gün duruşmaları tamamlandı. Duruşmada, sanıkların yakınları, alınan tahliye kararına yönelik tepkilerini dile getirerek, yalnızca ölenlerin yakınlarının değil, sanık ailelerinin de mağdur duruma düştüğünü vurguladı. Aileler, “Bütün çocuklar okulda zorbalık görüyor. ‘Babanız katil mi?’ diye soruyorlar. Yargısız infaz yapıyorsunuz. Ailelerin hiçbirini düşünmüyorsunuz” şeklinde duygusal bir açıklama yaptılar.

Olay, 12 Temmuz 2023 tarihinde İzmir’de meydana gelen yoğun sağanak yağış sırasında meydana gelmişti. Bu olay sonucunda Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay, elektrik akımına kapılarak hayatlarını kaybetmişlerdi. Bu acı olayın ardından, İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, GDZ Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel, İZSU’nun önceki dönem genel müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, GDZ Elektrik Dağıtım A.Ş. Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan ve diğer üst düzey yetkililerin bulunduğu 42 kişi yargılanmaya başlandı. Dava süreci, tutuklu sanıkların sayısının 13’e çıkmasıyla dikkat çekti.

Davada sanıklar, “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçlamasıyla karşı karşıya kalmakta ve girmeleri muhtemel hapis cezası 22,5 yıla kadar çıkabilmektedir. Üç gün süren duruşmanın sonunda, mahkeme bir ara karar alarak tutuklu iki sanığın tahliyesine karar verdi. Ancak diğer 11 sanık için tahliye kararı verilmedi. Bu durum, sanıkların aileleri arasında infial yarattı ve bazı aile üyeleri, mahkeme salonunda “Adalet istiyorum, adalet mülkün temelidir” diyerek bağırmaya başladı. Salonda oluşan gergin ortam nedeniyle Mahkeme Başkanı, sanık yakınlarını salondan çıkarmak zorunda kaldı.

Adliye önünde yapılan basın açıklamalarında, tutuklu sanıkların aileleri, kendilerinin de mağdur olduğunu ifade ederek, “Bu sadece ölen insanlar için değil, aileler ve çocuklar için de büyük bir mağduriyet. Okulda çocuklarımız zorbalıklara maruz kalıyor. ‘Babanız katil mi?’ diye sorgulanıyorlar. Eşim katil değil, o sadece işini yaparken bir kazaya maruz kaldı. Onlar da canlarını burnuna takarak çalışıyor. Bu olay bir kaza, anlamıyorsunuz. Suçsuz yere insanları içeride tutmak vicdana uygun değil. Suçlular dışarıda kalırken masum olanlar ceza alıyor, bu kabul edilemez” dediler.

Bu açıklamalar, davanın gidişatını ve sosyal dinamikleri önemli ölçüde etkileyen duygusal bir atmosfer oluşturdu. Aileler, çocuklarının ve kendilerinin zor durumda olduğunu vurgulayarak, adaletin yerini bulmasını talep ettiler. İzmir’de meydana gelen bu olay, sadece kurban ailelerini değil, sanıkların yakınlarını da derinden etkileyen bir trajedi haline geldi. Mahkemenin bir sonraki duruşma tarihi belirlenecekken, davanın gelişmeleri ve ailelerin yaşadığı mağduriyet önümüzdeki günlerde medyanın da dikkatini çekmeye devam edecektir.