admin

admin

29 Nisan 2025 Salı

5 Bin Yıllık İskelet Kazılarda Gün Yüzüne Çıktı

5 Bin Yıllık İskelet Kazılarda Gün Yüzüne Çıktı
0

BEĞENDİM

Hacılar köyünde gerçekleştirilen kazılar, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nün Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülsün Umurtak önderliğinde bu yıl sona erdi. İki ay süren kazılar sırasında, höyüğün batı tarafında 5 bin yıllık bir insan iskeleti tespit edildi. Bulunan iskelet, koruma altına alınmak üzere incelenmek amaçlı olarak muhafaza edildi.

Prof. Dr. Umurtak, iskeletin beklenmedik bir şekilde kazı alanında ortaya çıktığını ve hemen ardından kazılan bölümde bir akma meydana geldiğini belirtti. İskeletin bulunduğu küpün hasar gördüğünü ve kırıldığını ifade ederek, kemikleri toplarken hızlı bir şekilde hareket etmek zorunda kaldıklarını vurguladı. Daha önceki yıllarda da güney kesimde bulunan binaların yanında benzer küp mezarların keşfedildiğini dile getiren Umurtak, bu buluntunun İlk Tunç Çağı’na ait ölü gömme gelenekleriyle son derece uyumlu olduğunu sözlerine ekledi. Bunun sadece Hacılar yerleşmesine özgü bir durum olmadığını, geçmiş dönemlerde de ölülerin küp veya çömlekler içerisinde defnedilmesinin yaygın bir gelenek olduğunu ifade etti.

Bulunan iskeletin, ‘hoker/hocker’ denilen bir pozisyonda yerleştirildiği, yani bebeğin anne karnındaki duruşuna benzer bir şekilde konulduğu bilgisi de verildi. Prof. Dr. Umurtak, iskeletin dizlerinin çeneye doğru çekildiğini belirtti. Kesit boyunca akıp giden ve bu nedenle hasar gören bir küp içinde bulunmasına rağmen, iskeleti temizlerken bu duruşu tespit edebildiklerini söyledi. Kafatasının kırık parçaları arasında yer aldığını fakat bütün bir şekilde bulunmadığını ifade eden Umurtak, elde ettikleri parçaların dişlerinin yerinde olduğunu ve çoğunun sağlam göründüğünü, ancak fazla aşınma gösterdiğini aktardı.

Kazıların bundan sonrasındaki aşamasıyla ilgili olarak, iskeletin gizeminin antropologlar tarafından aydınlatılacağını belirtti. Ayrıca, iskeletin yanında çeşitli mezar hediyelerinin bulunduğunun bilindiğini vurguladı. Bu durumun yalnızca Hacılar bölgesine ya da bu döneme özgü olmadığını, pek çok coğrafi alanda ve zamanda rastlanan bir gelenek olduğunu ifade etti. İskeletin temizlenmesinin ardından bir bronz delici aletin bulunduğunu ve bunun da ölü hediyesi olarak bırakılmış olabileceğini düşündüklerini kaydetti. Bu aletin net bir şekilde kemiklerin arasında değil, toprağın içinde bulunduğunu ve belki de iskeletin hayatı boyunca kullandığı bir nesne olabileceğini öngördüklerini söyledi.

Bu bu buluntu, hem yerel tarihi anlamda hem de geniş anlamda antik dönem ölü gömme ritüelleri hakkında önemli bilgiler sunuyor. Kazılar, Hacılar dönemi ile ilgili daha fazla bilgi edinmeyi mümkün kılarken, aynı zamanda bölgenin arkeolojik potansiyelini de gözler önüne seriyor. Kazıların ve incelemelerin ilerleyen süreçte, bu buluntuya dair daha fazla bilgi sağlayarak, geçmişe ışık tutacağı öngörülmektedir. Hacılar Büyük Höyük’teki çalışmalar, arkeolojinin sağladığı bulguların yalnızca geçmişe dair bilgilere ışık tutmakla kalmayıp, insanlık tarihinin derinliklerinde köklü yerleşimlerin ve kültürel geleneklerin var olduğunu da göstermektedir.