29 Nisan 2025 Salı
Hindistan’da, annelerin çocuklarının sağlığı ve refahı için dua ettikleri, oruç tuttukları ve topluca nehirlerde suya girdikleri “Jivitputrika Festivali” trajik bir olayla son buldu. Bihar Eyaleti Afet Yönetim Departmanı tarafından yapılan açıklamalara göre, bölge genelinde etkili olan şiddetli yağışlar nedeniyle nehir ve göletlerde meydana gelen tehlikeli su seviyeleri, birçok insanın hayatını kaybetmesine yol açtı. Bu festival sırasında suya girenlerin büyük bir bölümünün, mevcut tehlikeleri göz ardı ettiği kaydedildi. Olay sonucunda, 37’si çocuk olmak üzere toplam 46 kişinin boğularak yaşamını yitirdiği belirtildi. Ayrıca, arama kurtarma çalışmalarının hala devam ettiği bilgisi de vurgulandı.
Hindistan’da dini bayramların kutlandığı dönemlerde sıkça ölümcül olayların meydana geldiği gözlemleniyor. Geçtiğimiz Temmuz ayında, Uttar Pradeş eyaletindeki bir ayin sırasında gerçekleşen izdihamda 121 kişinin hayatını kaybettiği hatırlatıldı. Bu tür olaylar, kalabalıkların bir araya gelmesi ve dini ritüellerin icra edilmesi sırasında ortaya çıkan yoğunluk sebebiyle oluşmaktadır. Bu durum, Hindistan’daki çeşitli festivallerin hangi riskleri barındırdığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Ayrıca, Hindistan’da her yıl Haziran’dan Eylül’e kadar süren muson mevsiminde yaşanan şiddetli yağışlar, ani sel olaylarını da beraberinde getiriyor. Bu dönem, birçok bölgede su baskınlarına yol açarak tarım, altyapı ve günlük yaşam üzerinde olumsuz etkilere neden oluyor. Nehirlerde ve göletlerde su seviyeleri yükseliyor, bu da insanların, özellikle de festival veya dini etkinliklerde yer alan kalabalıkların, suya girmesi durumunda tehlikeleri büyük oranda artırıyor.
Bihar eyaletindeki bu trajik olay, Hindistan’daki doğal afetlere ve dini bayramlarda yaşanan kazalara karşı alınması gereken önlemleri yeniden gündeme getirdi. Yetkililer, halkı bilgilendirme ve olası tehlikeler konusunda daha dikkatli olmaları yönünde uyarılarda bulunuyorlar. Söz konusu feci olaylar, sadece hayat kaybıyla sonuçlanmakla kalmıyor, aynı zamanda aileler üzerinde de derin izler bırakıyor. Kaybedilenler, sadece birer rakam değil; her biri, ardında acı dolu hikayeler ve sevdiklerine duyulan özlem bırakıyor.
Sonuç olarak, bu tür etkinliklerin gelecekte daha güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesi adına gerekli önlemlerin alınması ve halkın bilinçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Muson mevsiminde yaşanan doğa olaylarının yanı sıra, kalabalık organizasyonlar sırasında ortaya çıkan risklerin azaltılması için yerel yönetimlerin ve toplulukların birlikte çalışarak bu sorunu çözmeleri gerekmektedir. Bu trajik festival faciası, Hindistan’da toplumun farklı kesimleri için bir uyarı niteliği taşıyor ve benzer olayların önüne geçilmesi için tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi gerektiği vurgusunu bir kez daha hatırlatıyor.