Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Kırıkkale Organize Sanayi Bölgesi’nde düzenlenen “Türkiye Buluşmaları” etkinliği kapsamında, “Kırıkkale İçin Özümüzden Geleceğe” programı çerçevesinde iş insanlarıyla bir araya geldi. Bu toplantıda, Orta Vadeli Program hakkında çeşitli değerlendirmelerde bulundu ve Türkiye’de enflasyonu 2026 yılı sonunda tek haneli rakamlara düşürmeyi hedeflediklerini dile getirdi. Şimşek, ayrıca bütçe açığı ve cari açık üzerinde de önemli düşüşler yaşandığını vurguladı.
Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program’ın nihai amacının sürdürülebilir büyüme ve adil gelir dağılımı olduğunu belirtti. Fiyat istikrarının sağlanması gerektiğini ifade eden Şimşek, bu programın temel hedefinin, kalıcı bir şekilde enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek olduğunu açıkladı. 1990’lı yıllardan bu yana yapılan ekonomik analizleri örnek göstererek, enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde büyümenin de düştüğünü hatırlattı. Şimşek, “Fiyat istikrarını sağlarsak, ülke büyüme hızını artırır.” diyerek, enflasyonun tek haneli rakamlara düşürülmesinin sağlanmasına yönelik mali disiplinin önemine dikkat çekti. Bütçe disiplininin sağlanması durumunda yapısal dönüşümlere kaynak sağlanacağına inandığını dile getirerek, “Yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm ve rekabetçi bir altyapı için mali alan oluşturmalıyız.” şeklinde görüş belirtti.
Şimşek, Türkiye’de kur kaynaklı sorunların büyük ölçüde dış kaynaklı olduğuna işaret etti. Dış ticaret açıklarının azaltılması gerektiğini belirten Bakan, bu kapsamda cari açığın sürdürülebilir bir düzeye çekilmesi gerektiğini vurguladı. “Yatırım, istihdam, üretim ve ihracat üzerinden büyümek için verimlilik artışı sağlamalıyız.” diye devam eden Şimşek, Türk ekonomisinin büyüme potansiyelinin artırıldığını kaydetti. Mayıs ayına kadar dezenflasyon sürecinin yaşandığını ve şimdi enflasyonda kalıcı bir düşüş dönemine geçildiğini belirtti. Yıllık enflasyon oranının Mayıs ayında yüzde 75 ile zirve yaptığını, fakat Ağustos ayında bu oranın yüzde 52’ye düştüğünü anlattı. 2024 yılı için yüzde 20’nin altında, 2026 yılı sonuna kadar ise enflasyon hedefinin tek hanelere indirilmesini tasarladıklarını dile getirdi.
Cari açıkla ilgili de değerlendirmeler yapan Bakan Şimşek, geçen yıl meydana gelen depremin bütçe açığını artırdığını, bu yıl da etkilerinin devam ettiğini vurguladı. Ancak önümüzdeki senelerde Maastricht kriterlerine yaklaşılacağını belirterek, “Son 20 yılda cari açık milli gelire oranı yüzde 4 civarında iken, bu yıl bu oranı yüzde 1.7 seviyesine düşürmüş olacağız.” ifadelerini kullandı. Çevredeki savaştan etkilenmediklerinde cari açığın yüzde 1 civarında olabileceğini de sözlerine ekledi. Ayrıca, cari açığı kalıcı olarak yüzde 2’nin altına çekme hedefi bulunduğunu belirterek, bu seviyenin yönetilebileceğini ifade etti.
Bütçe açığının yüzde 5.2’ye düşürülmesi konusunda da bilgi veren Bakan Şimşek, bunun önemli bir kısmının deprem kaynaklı olduğunu kaydetti. Kur korumalı mevduat uygulamasının önemini vurgularken, bu uygulamada 98 milyar dolarlık bir düşüş yaşandığını ve Türk lirasına olan güvenin arttığını belirtti. Türk lirasının toplam mevduattaki payının da artış gösterdiğini dile getirerek, “Geçen sene Ağustos ayında Türk lirasının payı yüzde 32’nin altındayken, şimdi yüzde 53’ün üzerine çıkmıştır.” dedi.
Son olarak, Şimşek, bütçe dengesinde alınan tedbirler sayesinde büyük bir başarı sağlandığını dile getirerek, piyasanın daha önce bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 9.8’e çıkacağını öngördüğünü ancak alınan önlemlerle bu oranı yüzde 5.2’ye düşürdüklerini ifade etti. Bu aşamada deprem gibi bir kerelik harcamaların yerini, daha dayanıklı şehirler inşa etme hedefinin alacağını belirtti. Bu bağlamda, mali disiplini sağladıkları takdirde Türkiye’nin ekonomik geleceği için umut verici bir tablo çizildiğini vurguladı.