Çocuklarda Fıtık: Beklemek Tehlikeli!

0

BEĞENDİM

0

Doç. Dr. Tunç Özdemir, çocuklarda görülen kasık fıtığını açıklarken, bu durumu doğuştan kaynaklı bir sorun olarak nitelendirdi. Özdemir, tanı konulduktan sonra “fıtık boğulması” riski nedeniyle beklemeden ameliyat yapılması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Bebek ne kadar küçükse, fıtık o kadar tehlikeli hale gelir. Karın boşluğundan kasığa doğru sarkan organlar bu bölgede sıkışabilir ve fıtık boğulmasını tetikleyebilir. Bu durum, fıtık kesesi içindeki organların ve çocuğun hayatını tehdit eder, bu nedenle zaman kaybetmeden ameliyat edilmelidir.”

Acıbadem Kent Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı olan Doç. Dr. Tunç Özdemir, çocuklardaki kasık fıtığının özelliklerinin yetişkinlerden farklı olduğunu ifade etti. Yetişkinlerde fıtık, genellikle ağır kaldırma veya karın duvarının zayıflaması gibi sebeplerle sonradan gelişirken, çocuklarda bu durumun doğuştan olduğunu belirtti. Özdemir, kasık fıtığının yeni doğmuş bebeklerde bile ortaya çıkabileceğini söyleyerek, “Karın boşluğundan kasığa doğru sarkan karın içi organları, burada bir şişlik oluşturur. En çok sağ kasıkta görülmesine rağmen, sol tarafta veya iki taraflı olarak da ortaya çıkabilir.” şeklinde konuştu.

Kasık fıtığı, erkek çocuklarda yüzde 5 oranında görülürken, kız çocuklarında bu oran yüzde 2.5’tir. Özdemir, “Yani her 20 bebekten birinde bu durum söz konusudur. Bebeklerin yaşı küçüldükçe, fıtığın tehlikesi de artar. Fıtık boğulması, bebeklerin karın boşluğundaki organların burada sıkışmasıyla hayati risk oluşturabilecek bir duruma dönüşebilir. Eğer müdahale zamanında yapılmazsa, bağırsak delinmesi veya yumurtalık kaybı gibi organ hasarına yol açılır.” şeklinde ekledi.

Fıtığın belirtilerine de değinen Doç. Dr. Özdemir, kasıkta gelişen şişliklerin içeri bastırıldığında kaybolduğunu belirtti. “Bebek doğduktan sonra herhangi bir zamanda kasıkta bir şişlik görülebilir. Bu şişlik elle bastırıldığında içeri girer ve kaybolur. Eğer anne ve baba bu durumu bize net bir şekilde aktarırlarsa, fıtık konusunda daha kesin bir değerlendirme yaparız. Genel olarak, elimizle hissedebildiğimizde ek tetkik yapmamıza gerek kalmaz. Bazen ultrasonla daha derinlemesine inceleme yapabiliriz, ancak şişliğin varlığı ve Bastırıldığında kaybolması bizim için en belirleyici unsurdur.” diye sözlerine devam etti.

Bunun yanında, halk arasında “Çocuk çok ağladığı için kasık fıtığı oldu” şeklinde yaygın bir yanlış anlayış bulunduğunu belirten Özdemir, “Aslında neden-sonuç ilişkisi ters. Çocukta daha önceden var olan fıtık, ağladığında ortaya çıkar. Olmayan bir fıtık, ağlayan bir çocukta oluşmaz.” dedi. Fıtık ameliyatının günümüzde genellikle günübirlik yapılan bir cerrahi işlem olduğunu da ifade eden Özdemir, ameliyattan önce hastaların hastaneye gelerek, birkaç saat içinde taburcu olduklarını aktardı.

Özdemir, tanı konmuş ve planlanmış bir ameliyatın ertelenmesinin risk oluşturabileceğini, çünkü bebekler ne kadar küçükse boğulma riskinin de o kadar yüksek olduğunu vurguladı. “Ameliyat kararı alındıktan sonra beklenilmemelidir. Bir haftalık bir bekleme süresi fıtık boğulmasına yol açabilir. Fıtık boğulduğunda, girmiş olan organ tehlikeye girer ve ameliyat, acil koşullar altında gerçekleştirildiğinde istenmeyen durumlar ortaya çıkabilir.” diyerek görüşlerini tamamladı.