İHA Muhabirlerine Saldırıya Tepki Büyüyor!

0

BEĞENDİM

0

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan ile AKP İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, 8 Ekim 2023 tarihinde Gündoğdu Meydanı’nda gerçekleşen bir olay sonrası İhlas Haber Ajansı (İHA) ekibine yapılan saldırıya tepki gösterdiler. İnan ve Kırkpınar, saldırıya uğrayan gazetecilere geçmiş olsun dileklerini iletti.

AKP Genel Sekreteri İnan, “İzmir Gündoğdu Meydanı’ndaki Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) mitingi hazırlıkları sırasında meydana gelen vinç kazasını haberleştirmeye çalışırken saldırıya uğrayan muhabirler Ali İhsan Çiftçi ve Abdurrahman Derici’ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu saldırı sadece iki gazeteciye değil; aynı zamanda basın özgürlüğüne ve kamuoyunun haber alma hakkına da yapılmıştır” şeklinde bir açıklama yaptı. İnan, ayrıca olay karşısında sessiz kalan CHP’ye yönelik eleştirilerde bulunarak, bu tür faşizan tahammülsüzlüklerin durdurulması gerektiğini vurguladı.

Yaşar Kırkpınar da, “19 Mayıs ‘ta gerçekleştirilecek olan CHP mitinginin hazırlıkları sırasında bir vincin devrilmesi sonucunda, bu durumu haberleştirmeye çalışan gazetecilerin işçiler tarafından saldırıya uğraması, CHP’nin ruh halinin bir göstergesi olmuştur. İHA muhabirleri Ali İhsan Çiftçi ve Abdurrahman Derici’ye geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Basın özgürlüğü konusunda sürekli olarak açıklamalarda bulunan bu zihniyetin, uygulamada ne kadar zıt bir tutum sergilediğini daha önce de görmüştük. Zira CHP Genel Başkanı çeşitli medya kuruluşlarını ve çalışanlarını hedef gösteren açıklamalar yapmış ve basın emekçilerini alenen tehdit etmiştir. Medyayı hedef almak ve şiddetle susturmak, faşizan bir yaklaşımdır” ifadelerini kullandı.

Kırkpınar, CHP’nin bu tutumunun sonuçlarının ciddi olduğunu belirterek, yaşanan bu elim olayı bir kez daha kınadı. Gazetecilerin her zaman görevlerini yapma hakkına sahip olduğunu vurgulayan Kırkpınar, “Her zaman görevini yapan gazeteci arkadaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz” diye ekledi. Bu açıklamalar, basın özgürlüğüne olan vurgu ve gazetecilerin korunmasına dair talepler, Türkiye’deki basın ortamının ne kadar karmaşık ve sıkıntılı olduğunun bir göstergesi oldu.

Olayın ardından, tahammülsüzlükten dolayı yaşanan bu şiddetli durum üzerinde tartışmalar yoğunlaşırken, kamuoyunda basın özgürlüğünün önemine dair tekrar bir farkındalık oluştu. Saldırıyı kınayan açıklamalar da, medya çalışanlarının karşılaştığı zorlukları ve toplumun haber alma hakkının ne denli kıymetli olduğunu vurguladı. İzmir’de meydana gelen bu olay, Türkiye’nin genelinde basın özgürlüğü ve gazetecilerin güvenliği konusundaki endişeleri bir kez daha gündeme taşıdı.

Tüm bu gelişmeler ışığında, gazetecilerin yaşadığı zorluklar ve karşılaştıkları tehditler, basın özgürlüğü bağlamında yeniden sorgulanırken, hem yerel hem de ulusal düzeyde bu konuların sürdürülebilirliği ve önemi hakkında daha fazla tartışma olması gerektiği aşikâr. Medyanın toplumsal işlevinin yanı sıra, gazetecilerin de kişisel güvenliği konusunun daha fazla dikkate alınması günümüzde elzem bir durum haline gelmiştir.