Silivri’de Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Türkiye’nin siyasi yapısının değiştirilmesi gerektiğini vurguladı. Yazısında, ülkenin refahını etkileyen mevcut sistemin “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” olduğunu belirten İmamoğlu, bu otoriter yönetim tarzının sona erdirileceği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) üzerinden yeni bir uzlaşmanın sağlanarak parlamenter sisteme geçiş yapılacağını ifade etti. “Halkın tamamının seçtiği tek organ olan TBMM’yi siyasetin merkezine yerleştirebilmek ve yargıyı yürütmenin tasallutundan kurtarabilmek için bu sistemden kurtulacağız,” diyen İmamoğlu, umut dolu bir geleceğin çok yakında olduğunu belirtti.
İmamoğlu, Türkiye’nin şu anki siyasi durumunu değerlendirirken, 2016’daki darbe girişimi sonrası getirilen olağanüstü hâl (OHAL) uygulamalarının ve yapılan anayasa değişikliklerinin TBMM’yi zayıflattığını vurguladı. Meclis’in yasama, bütçe belirleme ve hükümeti denetleme işlevinin azaltıldığını, bu durumun denetim mekanizmalarının yok olmasına zemin hazırladığını ifade etti. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yasama ve yürütme arasındaki dengeyi bozduğunu, yargının da yürütme gücünün etkisi altında kaldığını ve böylelikle kuvvetler ayrılığının ihlal edildiğini belirtti.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yürütme yetkilerini sadece Cumhurbaşkanı’na bıraktığını belirten İmamoğlu, bu durumun devleti daha da siyasileştirdiğini ve muhalefete karşı baskı aracı olarak kullanılmasına neden olduğunu vurguladı. “Halkın yararına olan bir sistem inşa etmek için bu otoriter yapıdan kurtulmak zorundayız,” diyen İmamoğlu, önceki sistemdeki denetim ve dengeleme mekanizmalarının geri kazandırılması gerektiğini savundu.
İmamoğlu, hayata geçirilecek reforma ilişkin ayrıntıları paylaştı. Öncelikli hedef olarak, yasaların yürütme üzerinde denetim gücünü geri kazandıracak araçları geliştirmek olduğunu söyledi. “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni demokratikleştirecek reformlar yapacağız,” diyen İmamoğlu, yürütme yetkilerinin TBMM’ye devredilerek yeniden vatandaşın iradesinin ön planda tutulacağını belirtti.
Bu bağlamda, devletin sınırlarını belirleyecek doktorlar, gazeteciler ve sivil toplum temsilcileriyle iş birliği içinde çalışılacağını, TBMM’nin bütçe hakkının güçlendirileceğini ve yasama süreçlerini daha şeffaf hale getirecek bir düzenin tesis edileceğini belirtti. İmamoğlu, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi gerektiğine, amacının sadece hizmet verme değil, demokratik temsil noktasında da etkinlik sağlamak olduğunu vurguladı.
İmamoğlu, yargı reformlarına da yer vererek, yargının bağımsız ve tarafsız bir yapıya kavuşturulması gerektiğini ifade etti. Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının tartışmasız kabul edilmesi, yargı denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gibi gelecekte atılacak adımları sıraladı. Hakkaniyet ve adaleti tesis etmek için köklü bir değişim yapılması gerektiğini vurguladı.
Medyanın da özgürleştirilmesi gerektiğini kaydeden İmamoğlu, medya mensuplarına yönelik baskıların son bulması ve ifade özgürlüğünün sağlanması için mücadele edeceğini ifade etti. “Bağımsız bir denet