18 Şubat 2025 tarihinde İstanbul merkezli olarak düzenlenen kapsamlı operasyonlar, Türkiye’nin 10 ayrı ilinde gerçekleştirildi. Bu operasyonlar, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) yapılanmasına yönelik yürütülen bir soruşturmanın parçası olarak yürütüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamaya göre, toplamda 60 kişiye yönelik hedef alınan bu operasyonlar sonucunda, şu an itibarıyla 53 kişi gözaltına alındı.
Gözaltında bulunan 53 kişinin emniyet ifadelerine, ilgili merciler tarafından devam edileceği bildirildi. Daha önce yapılan açıklamalarda, bu kişilerden 25’ten fazlasının emniyet ifadeleri dün tamamlandı. Ancak bu ifadelerin yüksek derecede gizlilik içerdiği dikkat çekiyor. İfade işlemleri bugün de devam edecek. Operasyonların özellikle seçilmiş muhalif kesimlere yönelik olduğu gözlemleniyor.
Operasyonlarda gözaltına alınan kişiler arasında birçok siyasi figür ve sanatçı da bulunuyor. Ev baskınlarında, Devrimci Parti (DP), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Yeşil Sol Parti, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) ve diğer muhalefet partilerine üye olan çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan siyasi figürler arasında EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Mehmet Saltoğlu, DEM Parti Iğdır İl Başkanı Alya Akkuş gibi isimler yer alırken, diğer muhalif siyasi aktivistlerle de gözaltına alınanlar arasında yer alıyor.
Buna ek olarak, gözaltına alınanlar arasında tanınmış gazeteciler de mevcut. Yıldız Tar, Elif Akgül, Ender İmrek ve Ercüment Akdeniz gibi isimler, ifade işlemleri için emniyet güçleri tarafından sorgulanmakta. Sanat camiasından ise, müzisyen Pınar Aydınlar, ressam Taner Güven ve senarist Ayşe Bengi gibi isimler de gözaltına alınmış durumda. Bu durum, gözaltına alınanların hem muhalif siyasi görüşlere sahip olmaları hem de sanat camiasındaki aktif rollerinin neden olduğu büyük bir tepkiyle karşılanmaktadır.
Yürütülen bu operasyonlar, muhalefet tarafından insan hakları ihlalleri ve demokrasiye yönelik bir tehdit olarak değerlendirilirken, düzenli olarak artan baskı ve gözaltı olayları, Türkiye’deki siyasi atmosferin ne denli gergin olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle muhalefetin, kendi alanındaki temsilcilerinin gözaltına alınarak susturulmaya çalışıldığı düşünülüyor. Emniyet yetkilileri, yürütülen soruşturmaların devletin güvenliği açısından gerekli olduğunu belirtse de, muhalifler bu durumu yine de baskıcı bir yaklaşım olarak algılamaktadır.
Yapılan bu operasyonlar ve gözaltılar, Türkiye’deki siyasi dinamikleri ve muhalefetin karşılaştığı zorlukları bir kez daha gözler önüne seriyor. Önümüzdeki günlerde yapılacak olan açıklamalar ve gözaltındaki kişilerin durumu, gelişmelere ışık tutacak önemli bilgiler içerebilir.