İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan DİSK Genel-İş Sendikası’na üye olan 23 bin işçi, 2025-2026 dönemi toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde anlaşmaya varılamaması nedeniyle grev başlattı. İşçiler, sabah saatlerinde İzmir’in Konak ilçesinde toplanarak Gündoğdu Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdiler. Bu yürüyüşe İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da katılarak işçilere seslendi.
Başkan Tugay, grevle ilgili olarak sosyal medya platformu X üzerinden bir açıklama yaptı. Açıklamasında, TİS görüşmelerinde uzlaşma sağlanamadığını belirterek, “Ne yazık ki, dün uzlaşmaya varamadık. Uzlaşma için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Şartlarımızı son sınırına kadar zorluyoruz” dedi. Ayrıca, masa başında yürütülen görüşmeler sırasında, içinde bulundukları koşullara dair anlayış ve uzlaşı beklentisi içinde olduklarını ifade etti. Ancak Tugay, sendika yöneticilerinin işçilere ve medya organlarına yanlış bilgiler aktardığını, anti-demokratik bir tutum sergileyerek sokaklarda güç gösterisi yapma çabası içinde olduklarını üzülerek izlediklerini dile getirdi.
Tugay, bu durumun devam etmesini istemediklerini, işçilerin hakları yerine sendika yöneticilerinin tutumunun sorgulanmasının daha doğru olduğunu belirtti. Ayrıca, sendikanın uzlaşmaz bir tutumdan vazgeçmesi gerektiğini ve grevin sona ermesi gerektiğini ifade etti. Uzlaşmanın sağlanması konusunda daha fazla adım atılması gerektiğini düşünen Tugay, “Gelişmelere göre teklifimizin detaylarını kamuoyuyla paylaşacağız” diyerek, sürecin ne yönde ilerleyeceğini belirtti.
Bu durum, İzmir’deki işçi hareketleri ve toplu iş sözleşmesi süreçlerinin ne kadar karmaşık olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. İşçiler, haklarının korunması ve iyileştirilmesi adına mücadele verirken, belediye yönetimi de karşılıklı diyalog çabalarını sürdürmekte. Ancak, her iki taraf arasındaki iletişimsizlik ve yanlış bilgilendirme, tarafların arasındaki anlaşmazlıkların derinleşmesine neden olabilir. İşçilerin grev kararı, söz konusu toplu iş sözleşmesinde istediklerini elde etme çabalarının bir göstergesi olarak dikkat çekmektedir.
Bütün bu gelişmeler, İzmir halkının dikkatini çekmekle kalmayıp bu tür toplumsal hareketlerin önemini de yeniden gündeme getirmiştir. Sendikaların işçi hakları konusundaki mücadeleleri, ekonomik şartların zorluğu nedeniyle giderek daha da önemli hale gelmektedir. Grev gibi eylemler, işçilerin bir araya gelerek haklarını talep etmeleri açısından kritik bir yol olmayı sürdürmektedir.