İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Genel-İş sendikası arasında süregeldiği iddia edilen toplu iş sözleşmesi (TİS) müzakereleri sonucunda başlayan grev, 23 bin çalışanın katılımıyla üçüncü gününe girdi. Bu süreçte, İzmir’deki İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan işçiler, anlaşmazlık nedeniyle iş bırakma eylemine gittiler. Bu grev sebebiyle kentteki otobüs seferlerinin büyük bir bölümü durdu ve ulaşımda aksamalar yaşandı.
Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerinin neredeyse tamamen durma noktasına geldiği grevin etkilediği alanların başında Kent Temizliği Şube Müdürlüğü geldi. İşçilerin grevde olması sebebiyle bazı bölgelerde çöpler toplanamadı. Özellikle Konak ilçesinde, Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerindeki çöp birikintileri dikkatten kaçmadı.
Grevin başlamasından bu yana yürütülen görüşmelerde elde edilen sonuçların olumsuz olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, sosyal medya hesabı üzerinden bir açıklama yaptı. Başkan Tugay, yaptığı açıklamada şunları ifade etti: “Sendika yöneticileri ile aramızda yapılan görüşme, yine sonuçsuz kalmıştır. Attığımız bütün iyiniyetli adımlara rağmen, sendika yöneticilerinin tutumu değişmiyor. Sabaha karşı kamuoyuna ilettiğimiz net rakamlar içeren teklifimiz masadadır. Bu tekliflerin görmezden gelinmesi üzücüdür.”
Başkan Tugay, İzmir halkına yönelik bir başka mesajda ise, “Çözüm için çaba göstermeye devam edeceğim, ancak baskı ve tehdit altında asla ‘sorumsuzluk’ yapmam. Toplu iş sözleşmesinin sendika yetkilileri tarafından kısır bir pazarlık haline dönüştüğünü görüyoruz. Anlaşılan o ki bu süreç görünürde bir ücret anlaşmazlığından öte, daha derin sorunları barındırıyor.” dedi.
Başkan Tugay, ayrıca, “a) İstanbul Belediyelerine yönelik operasyonlar yapılırken İzmir’de grev mitingi yapılmasını nasıl anlayalım? b) Kamu kaynağını kesen iktidara karşı kitlesel eylem yapılmamasını nasıl yorumlayalım? c) Kamu sektöründe çalışan işçilerin grev yapmasının mağdurunun İzmir halkı olduğunun farkında mısınız? d) Tüm bütçeyi açıklamamıza rağmen uzlaşmaz bir tutumla karşılanmasının amacı nedir?” sorularını dile getirdi.
Başkan, tarihi bir sorumluluk olarak baskı ve otokrasiye karşı ortak bir mücadele verilmesi gerektiğini hatırlatarak, “İzmir halkı ile, emekçilerimiz ve işçilerimizle birlikte baskılara karşı boyun eğmeyeceğim. Eğer uzlaşmaz tutum devam ederse, sendika yetkililerinin tüm tekliflerini İzmir halkının onayına sunacağım.” dedi. Böylece, sendika yetkililerinin tutumlarına karşı halkın ve işçilerin sağduyusuna güvendiğini ifade etti.