İzmir’de İki Beraat: Duygu’nun Ölümü Tartışmalı!

0

BEĞENDİM

0

İzmir’in Bornova ilçesinde yaşanan Duygu Bölükbaş’ın ölümü ile ilgili görülen karar duruşmasında, mahkeme heyeti, her türlü şüpheden uzak, somut ve kesin inandırıcı delil elde edilemediği sonucuna vararak, ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesini gözeterek sanıkların beraatine karar verdi. Ancak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, verilen bu karara itiraz ederek istinaf yoluna gitmeyi tercih etti.

Duygu Bölükbaş, 3 Kasım 2022 tarihinde Bornova’da lüks bir sitedeki evinde, banyoda havlupana asılı halde ölü olarak bulundu. 33 yaşındaki Bölükbaş, tekstil firmasında müdür olarak görev yapıyordu ve erkek arkadaşı E.T. (28) ile birlikte yaşıyordu. Olayın ardından E.T. ve Bölükbaş’ın halası S.T., polise verdikleri ilk ifadelerde, genç kadını banyoda ölü bulduklarını iddia ettiler. E.T., savcılıkta verdiği ifadesinde, Duygu’nun intihara meyilli olduğunu ve aralarında yaşanan bir tartışmanın ardından banyoya girdiğini, çıkmayınca halasının kontrol etmesini istediğini belirtti. Halasının kontrolünde Duygu’nun cansız bedeni bulundu.

Yapılan incelemeler sonrasında hazırlanan iddianamede, E.T.’nin Duygu Bölükbaş ile yaşadığı tartışmanın ardından onu sert bir cisimle kafasından yaraladığı, daha sonra ise bir başka cisimle boğarak öldürdüğü öne sürüldü. İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğü Biyoloji İhtisas Dairesi’nden alınan rapora göre, Duygu’nun tırnak örneklerinde ve tişörtünde E.T.’nin DNA’sı tespit edildi. Bölükbaş’ın ailesi ve yakınları, verdikleri ifadelerde, Duygu’nun intihara meyilli biri olmadığını vurguladılar.

Diğer yandan, site güvenlik görevlilerinin tutanaklarından, E.T.’nin daha önce bıçakla eve girmeye çalıştığı bilgisi de ortaya çıktı. Tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde, olayın intihar değil, kasten öldürme suçu olduğu kanaatine varıldı. Bu doğrultuda E.T. hakkında gözaltı kararı çıktı. E.T. yaklaşık 1,5 yıl sonra, 22 Mart 2023 tarihinde tutuklandı.

Olayla ilgili hazırlanan iddianamede, Bölükbaş’ın çarşaf ile kendini asmasının mümkün olmadığı belirtilerek, havlupanın bulunduğu duvarın yapısına dikkat çekildi. Havlupanın bulunduğu duvarın yaklaşık 1 metre yükseklikteki ahşap banyo tezgahıyla bitişik olduğu düşünülünce, maktulün kendini asması için yeterli yüksekliğin bulunmadığı ifade edildi. Maktulün serbest bırakıldığında ayak uçlarının, dizlerinin ve kalça kısmının tezgaha temas edeceği de vurgulandı. Savcılık, sanık E.T. hakkında ‘kadına karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, halası S.T. için ise ‘yalan tanıklık’ suçundan 4 yıla kadar hapis cezası talep etti. İddianame, İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

Sonuç olarak, İzmir’de Duygu Bölükbaş’ın ölümü ile ilgili duruşmada İzmir Ağır Ceza Mahkemesi, sanık E.T. hakkında delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verdi. Ancak savcılık, bu karara itiraz ederek istinaf yoluna başvurdu ve Duygu Bölükbaş’ın ölümü hakkındaki yargılamanın devam etmesini talep etti. Savcılık, E.T. için ‘kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etti ve bu durum mahkeme sürecinin seyrini belirsiz hale getirdi.