İzmir’de son dönemlerde yaşanan su kesintileri ve kuraklık endişeleri, halkı su depoları satın almaya yönlendirdi. Su ihtiyacının artması nedeniyle depolara olan talep büyük bir artış gösterdi. Yerel esnaf, su depo satışlarının yüzde 100’ün üzerinde bir talep artışı yaşadığını bildirdi. Şehirdeki yağışların azalması, barajların su seviyelerinin düşmesine neden oldu. Şu anda ilin içme suyu ihtiyacını karşılayan Tahtalı Barajı’nın su seviyesi 8,57, Çeşme ilçesindeki Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nın su seviyesi ise 3,21 olarak kaydedildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu durumla ilgili çeşitli önlemler almakta. Kuraklık ve su tüketimindeki artış nedeniyle en çok tercih edilen tatil beldelerinin başında gelen Çeşme’de, her gün gece saat 23.00 ile sabah 06.00 arasında zorunlu su kesintisi uygulanmakta. Bunun yanı sıra bazı bölgelerde planlı su kesintileri de gerçekleşiyor. Bizler, bu kesintilerin suya erişimde sıkıntı yaşayan vatandaşlar üzerinde yarattığı olumsuz etkileri gözlemliyoruz. Özellikle tatil yerlerinde uygulanan kesintiler nedeniyle insanlar, bireysel su depoları almaya yöneldi.
Su depoları ve sulama sistemleri satan esnaf, çoğunlukla 500 ve 1000 litrelik depoların tercih edildiğini belirtiyor. Sulama sistemleri ve depo işletmecisi Demhat Kılıç, “Yılın başında satmadığımız ürünleri, sadece bir hafta içerisinde satışını gerçekleştirdik. Özellikle 500 litre ve 1000 litre depoların satışı tavan yaptı. Üreticilerimiz de talebe yetişemiyor. Böyle olunca satışlar yüzde 100 artışla rekor kırdı. İnsanlar bu durumun ciddiyetinin farkında ve talep çok fazla. Ham madde eksikliği nedeniyle fiyatlar da artış gösteriyor. 500 litrelik yatay su deposu 3 bin 500 liradan başlarken, 1000 litre olanların fiyatı ise 5 bin 500 liradan başlıyor.” şeklinde konuştu.
Ekiplerin montaj hizmetlerine yetişemediği bilgisi de geldi. Sondaj, depo ve sulama sistemleri bayi yöneticisi olan Hasan Bakkal, “Günlük ve haftalık satışlarımızda üç kat bir artış gözlemlendi. Hatta ekiplerimiz, montaj işlerine yetişmekte zorlanıyor. Geçen yıl yaz sezonunda bu kadar hareketlilik olmamıştı. Ancak bu yıl, su kesintilerinin ne zaman olacağı belli olmadığı için, işletmelerin ve evlerin büyüklüğüne göre dağıtım yapılıyor. Depolar, kullanım amacına göre kalite kalite değişiyor. İçme suyu ve kullanım suyu için farklı ürünler mevcut. İçme suyuna uygun olan depolar, daha çok Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından onaylanan ürünler olmalıdır. Kalitesi düşük olan depolarda zamanla yosun ve koku oluşabilir.” dedi.
Genel olarak İzmir’deki su sıkıntısı, hem bireysel hem de toplumsal bir sorun haline gelmiş durumda. Su depolarına olan ilginin artması, bu durumun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yetkililerin, bu krizin aşılması için çözüm yolları geliştirmesi bekleniyor. İzmir’deki bu süreç, halkın suya olan erişimini karmaşık bir hale getirirken, aynı zamanda suyun korunması ve sürdürülebilir kullanımının önemini de bir kez daha vurgulamış oldu.