İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU), İzmir şehir genelindeki su kaynaklarının azalması sebebiyle, yoğun su tüketilen belediye park ve bahçe aboneliklerinin geçici olarak iptal edileceğini duyurdu. Bu açıklama, kentin giderek zorlaşan su sorununu gözler önüne serdi.
İZSU tarafından yapılan yazılı açıklamada, İzmir’in son dört yıldır üst üste kuraklık yaşadığı ve iklim krizinin olumsuz etkileri sebebiyle mevsim normallerinin altında yağış alındığı bildirildi. Bu durum, kentin su kaynaklarını önemli ölçüde azalttığına işaret etmekte. Geçtiğimiz hafta itibarıyla, büyük yüzeysel su kaynakları arasında bulunan Gördes Barajı’ndaki suyun tamamen tükenmiş olduğu ve Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesinin ise tarihinin en düşük seviyelerine gerilediği belirtildi.
Açıklamada, “Bu nedenle su üretimini artırmak kadar, su tüketimini azaltmak da bir zorunluluk haline geldi” ifadelerine yer verildi. İZSU, bir süredir yeni su kuyuları açarak su üretimini artırmaya çalıştığını, ancak bu süreçte yoğun su tüketimi olan belediye park ve bahçe aboneliklerini geçici olarak iptal etme kararını aldıklarını dile getirdi. Kesintisiz su hizmeti verebilmek için, suyun en az yüzde 10 daha tasarruflu bir şekilde kullanılması gerektiği, konut ve iş yeri abonelerinin ise suyu daha dikkatli kullanmaya davet edildiği vurgulandı.
Vatandaşlar, su tasarrufu konusunda önlemlerin daha önce alınması gerektiğini dile getirerek endişelerini ifade ettiler. Buca ilçesinde yaşayan Kemal İlik, parkların su kaynaklarının kesilmesi konusunda çok fazla tepki gösterdi. İlik, “Belediyeler zamanında tedbir almadı. Sular boşa aktı. Yağmur suları barajlara akıtılabilirdi. Yönetimler iktidara gelene kadar birçok söz veriyor ama hiçbiri tutulmuyor. Önümüzdeki aylarda belki sularımız kesilecek. Barajlardaki su seviyeleri düşmüştü. Ne olacağını bilmiyorum” şeklinde konuştu.
İzmir’e 1969 yılında geldiğini belirten Gani Uktay, durumun endişe verici olduğunu ifade ederek, “Ben buraya geldiğimde bu bölgeler hep su kaynağıydı. İzmir’in nüfusu 70 binden 4 milyona çıktı. Artık ne su yetiyor ne de toprak yeterli. Dua ediyoruz ki Allah bize su versin. Tahtalı Barajı kurudu ve başka su kaynakları da neredeyse aynı duruma geldi” dedi.
Tüm bu gelişmeler, kalabalıklaşan nüfus ve kıt kaynaklar arasında ciddi bir su yönetimi problemi yaşandığını ortaya koyuyor. İzmir’deki su kaynaklarının korunması ve gelecekte daha dikkatli bir su kullanımı için İZSU’nun alacağı önlemler daha da önemli hale geliyor. Su tasarrufu, yalnızca belediyelere düşen bir sorumluluk değil; aynı zamanda her bireyin üstlenmesi gereken bir görev haline gelmiştir. Bu bağlamda, İZSU’nun aldığı önlemler halkın bilinçlenmesi ve su kaynaklarının daha verimli kullanılması adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.