Son dönemlerde, dünya genelinde birçok ülkede kızamık ve boğmaca vakalarında önemli bir artış yaşandığı bildirilmektedir. Bu artışın, aşılardaki doz eksiklikleri ve aşının reddi gibi durumlarla bağlantılı olduğu konusunda uzmanlar hemfikir. Biruni Üniversitesi Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Eda Kepenekli ve İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Doç. Dr. Deniz Aygün, geçmiş dönemlerle kıyasladıklarında boğmaca ve kızamık vakalarının sayısında kayda değer bir artış gözlemlediklerini belirtmektedirler. Bu durumu daha iyi anlayabilmek adına, hastalıkların belirtileri ve aşıların önemi üzerine detaylı açıklamalarda bulunmuşlardır.
Boğmaca ile ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Kepenekli, “İstanbul ve diğer illerde görevli meslektaşlarımızdan aldığımız bildirimlere göre boğmaca vakalarında belirgin bir artış yaşanmakta. Boğmaca tanısının daha iyi konulabiliyor olmasıyla birlikte, boğmaca mikrobunun klasik antibiyotiklere direnç gösterebilmesi, tedavi başarısızlıklarını da beraberinde getirebiliyor,” şeklinde konuşmuştur. Ayrıca, son yıllarda ülkede daha sık karşılaşılan aşı karşıtlığı ve aşı kararsızlığı konusunu da vurgulamaktadır. Boğmaca, özellikle 2 yaşın altındaki çocuklarda ağır seyredebilmektedir, ancak en riskli grup 6 aylıktan küçük bebeklerdir. Öksürük nöbetleri, bazen hayati tehlike yaratabilecek düzeye ulaşabilmektedir.
Prof. Dr. Kepenekli, gebeliğin son üç ayında kadınların boğmacaya karşı aşılanmasının, yeni doğan bebekleri korumada etkin bir yöntem olduğunu eklemektedir.
Kızamık konusunda da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Kepenekli, “İki yıl önce Türkiye’de kızamık vakalarında belirgin bir artış olmuştu. Aşı karşıtlığı nedeniyle birçok çocuk aşılanmadı ve bu durumda, hastalık kaçınılmaz hale geldi,” demiştir. Kızamık, genellikle yüksek ateş, kuru öksürük ve gözlerde kızarıklık gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtiler, çoğunlukla vücudun üst kısmında kıpkırmızı döküntülerle beraber görülmektedir. Türkiye’de, uzun süre başarılı bir aşı programı yürütüldüğünden, hızla yayılan hastalık sayısının artışı endişe vermektedir.
Doç. Dr. Deniz Aygün de kızamık ve boğmaca vakalarındaki artış üzerinde durarak, son yıllarda bu hastalıkların daha sık görülmeye başlandığını belirtmiştir. Aşı oluşturdukları bağışıklık sayesinde, çocukların bu hastalıklara yakalanmadan ya da çok hafif geçirdiğini vurgulamıştır. Aşılanmayan çocuklar ise ciddi komplikasyonlarla karşılaşabilmektedir. Aygün, ailelerin çocuklarını bu tür ciddi hastalıklarla karşılaştıktan sonra pişman olduklarını belirterek, aşılamanın önemini dile getirmiştir.
Sonuç olarak, uzmanlar, hem boğmaca hem de kızamık gibi hastalıkların sadece çocukları değil, geniş yaş gruplarını etkileyebileceğini ifade etmişlerdir. Boğmaca, genellikle küçük çocuklarda, kızamık ise tüm yaş gruplarında görülebilmektedir. Sağlık Bakanlığı’nın aileleri aşılaması yönündeki girişimleri, bebekleri bu enfeksiyonlardan korumak adına önemli bir strateji oluşturmaktadır. Her iki hastalığın da etkin tedavi yöntemleri mevcut değil, bu nedenle korunma yollar