Mahkeme, Rümeysa Öztürk’ü Sınır Dışı Etmiyor!

0

BEĞENDİM

0

Öztürk’ün avukatı tarafından mahkemeye sunulan Habeas Corpus dilekçesi kapsamında açılan davada, Yargıç Denise J. Casper dikkat çekici bir karara imza attı. Mahkeme, dava sonuçlanana kadar Rümeysa Öztürk’ün Amerika Birleşik Devletleri’nden sınır dışı edilemeyeceğine hükmetti. Yargıç Casper, kararda “Dava konusu olan dilekçe hakkında bir karar verilinceye kadar mahkemenin yargı yetkisini korumak amacıyla, mahkeme aksi yönde bir emir vermedikçe ve verinceye kadar dilekçe sahibi Amerika Birleşik Devletleri’nden çıkarılmayacaktır” ifadelerini kullandı.

Mahkeme, dikkat çeken bir diğer husus olarak, taraflar arasında mahkemenin konu bakımından yargı yetkisine ilişkin açık bir anlaşmazlık bulunduğu üzerine özellikle vurgu yaptı. Yargıç Casper, bu tür durumlarda statükoyu koruma ilkesinin önemine işaret etti ve federal yargı içtihatlarından alıntı yaptı. Karar metninde, Columbia Üniversitesi’nde Gazze gösterilerine öncülük eden ve hâlâ davası devam eden aktivist Mahmoud Khalil’in mahkeme kararına da atıfta bulunarak, “Dilekçe hakkında bir karar verilinceye kadar mahkemenin yargı yetkisini korumak için, mahkeme aksi yönde bir emir vermedikçe ve verinceye kadar dilekçe sahibinin Amerika Birleşik Devletleri’nden çıkarılmamasına karar verilmiştir” ifadelerine de yer verildi.

Mahkeme ayrıca, davalı listesinde yer alan isimlere, yani ABD Başkanı Donald Trump, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi Başkan Vekili Todd Lyons, ABD İç Güvenlik Soruşturmaları (HSI) New England Sorumlu Özel Ajan Michael Krol ve Saha Ofisi Direktörü Patricia Hyde’ye, Öztürk’ün avukatının sunduğu tadil edilmiş dilekçe ve şikayet metnine yanıt vermeleri için süre tanıdı. Bu karara göre, davalıların 1 Nisan 2025 Salı günü saat 17:00’ye kadar mahkemeye resmi yanıt vermeleri gerektiği belirtildi.

Öztürk’ün avukatı, gözaltı işleminin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, müvekkilinin derhal serbest bırakılmasını ve sınır dışı sürecinin durdurulmasını talep etmişti. Yargıç Casper’ın vermiş olduğu karar, davanın esası hakkında nihai bir hüküm olmamakla birlikte, Rümeysa Öztürk’ün yasal süreci tamamlanmadan ülkeden çıkarılmasını engelleyen geçici bir koruma işlevi görmektedir. Bu durum, hem yasal süreçlerin ne denli önem taşıdığını hem de bireylerin haklarını koruma anlamında adalet sisteminin işleyişine dair önemli bir örnek teşkil etmektedir.

Sonuç olarak, Yargıç Denise J. Casper’ın verdiği bu karar, ABD mahkemelerinin bireylerin haklarını koruma konusunda nasıl bir rol üstlendiğinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Bu tür duruşmalar, yalnızca ilgili bireyi değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğü ilkesinin işleyişini de etkileyen önemli adımlardır. Dolayısıyla, Öztürk’ün yaşadığı süreç, bu bağlamda geniş bir perspektif sunarken, hukukun nasıl işlediği hakkında çok sayıda soruyu gün yüzüne çıkarıyor.