İzmir’in Karşıyaka ilçesinde bulunan Mandela’s Ubuntu kafe, kaçak yapı olduğu gerekçesiyle belediye ekipleri tarafından yıkıma maruz kalmıştır. Yıkım süreci büyük bir tartışma çıkmadan ve hiçbir direnç gösterilmeden gerçekleşmiştir. İşletme yetkilileri, “ne denildiyse tamam dedik” diyerek uzlaşmacı bir tavır sergilemişlerdir. Bu süreç ve etkileri hakkında kafenin mimarı İsmail Aktaş ile yemekhane sorumlusunun görüşlerini aldık.
Karşıyaka Belediyesi, alışveriş merkezi içerisindeki bazı yapıların ruhsata aykırı olduğunu tespit etmiştir. Mandela’s Ubuntu kafenin dış oturma alanları da bu bağlamda yıkılmıştır. İşletmeye toplamda yaklaşık 25 milyon TL para cezası kesilmiştir. Ancak dikkat çekici bir durum olarak, kafe yönetimi bu sürece olumsuz yaklaşmamıştır. Belediye yetkilileriyle yapılan görüşmeler yapıcı bir tonda sürmüş ve yıkım kararı tebliğ edildiğinde kafe yönetimi anında kabul etmiştir.
Mimar İsmail Aktaş, yıkım kararı alındıktan sonra herhangi bir karşı duruş sergilemediklerini ifade ederek oldukça yapıcı davrandıklarını anlatmıştır. Aktaş, röportaj sırasında yıkılan bölümleri tek tek göstererek süreci görsel olarak açıklamıştır. Yapı sürecinin tekrar düzenlenmesi için karşılıklı anlayışla hareket ettiklerini vurgulamıştır.
Yemekhane sorumlu Alper Gökçen, yıkım gününü şu şekilde aktarmıştır: “Personel olarak moralimiz çok bozuldu. Ancak hızlıca toparlanmaya çalıştık. Şimdi her şey düzene girdi. Burada bize anlayış gösteren ve bize sahip çıkan komşularımız ve müşterilerimize de teşekkür ederim.” Bu süreçte yaşadıkları zorluğun ardında tekrar toparlanmayı başardıklarını dile getirmiştir.
Tüm bu yapıcı tutum sonucunda, belediyeden de karşılıklı olumlu adımlar gelmiştir. Belediyenin rehberliğinde, yapı yeniden yasal zemine uygun şekilde düzeltilmiştir. Taraflar arasında sağlanan uzlaşma ile hem kafenin durumu hem de belediye ile olan ilişkiler olumlu yönde ilerlemiştir.
Röportajın sonunda mimar İsmail Aktaş, başta Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız İşçimenler olmak üzere, belediyenin demokratik yetkililerine süreç boyunca gösterdikleri iyi niyet için teşekkür etmiştir. Bu tür olumlu yaklaşımlar, toplulukların ve işletmelerin daha sağlıklı bir şekilde işbirliği yapabilmesine olanak tanımaktadır. Süreçten çıkan bu olumlu sonuçlar, ileriki projelerde de benzeri bir yaklaşımın benimsenmesine teşvik edici olmuştur.