Yaklaşık 4 milyon memur ve 2 milyon emekli memuru doğrudan etkileyen 8’inci Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri kapsamında kamu işveren heyeti, ilk zam teklifini kamuoyuyla paylaştı. Bu teklif, 2026 yılı için ilk altı ayda yüzde 10, ikinci altı ayda yüzde 6, 2027 yılı için ise ilk altı ayda yüzde 4 ve ikinci altı ayda yine yüzde 4 şeklinde belirlendi. Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan, bu teklifin öncelikle bir ilk öneri olduğunu ve memurlar ile yapılacak görüşmelerin devam ettiğini vurguladı.
Teklifin ardından Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, basın toplantısında yaptığı açıklamada, bu teklifin yeterli olmadığını belirterek, “Bu teklifte çözüm yok, adaletle ilgisi yok. Bu oranlar geçmiş kayıplarımızı telafi etmez. Bu yüzden bu ciddiyetsiz talebi reddediyoruz. İşveren, 19 gün bu teklif için mi bekledi? Bu teklifin üzerine düşünülmediğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Yalçın, 7’nci dönemde yapılan hataların devam ettiğini düşünerek, “Bu rakamlar farazi oluşturulmuş rakamlar. Biz sorunların masada çözülmesini istiyoruz. Ayın 19’unda sürenin dolacağını hatırlatarak, müzakere sürecinin hızlanması için işverenden ciddi tekliflerin gelmesini bekliyoruz. Bu mesele, toplumun yüzde 25’inden fazlasını ilgilendiriyor” diye ekledi. Ayrıca, yarın Çalışma Bakanlığı önünde olacağını ve 81 ilde teşkilatlarıyla eylem yapacaklarını belirtti.
Memur-Sen, 8. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi’ne dair taleplerini 2023 yılı Temmuz ayının son gününde açıklamıştı. Sendika, 2026 yılı için 10 bin lira taban aylığa zam yapılması, yüzde 10 oranında refah payı ile birlikte ilk altı ay için yüzde 25 oransal zam talep etti. Ayrıca 2027 yılı için 7 bin 500 lira taban aylığa zam yapılması ve ilk altı ay için yüzde 20, ikinci altı ay içinse yüzde 15 zam talep edildi. Böylelikle, 2026 yılı için yüzde 88, 2027 yılı için ise yüzde 47 oranında bir zam talep edilmiş oldu.
Memur-Sen, ayrıca, enflasyon farkının, dönemsel artışı geçtiği aydan itibaren ve 2 puan artırımlı olarak ödenmesini de istemektedir. Bu talepler, memurların ekonomik şartlarını iyileştirmek ve yaşam standartlarını yükseltmek amacıyla ortaya konulmuş olup, kamu çalışanlarının somut beklentilerini yansıtmaktadır.
Bütün bu gelişmeler, kamu çalışanlarının haklarını savunmak ve adaletli bir ücret artışı sağlamak amacıyla yürütülen önemli bir mücadelenin parçası olarak öne çıkmaktadır. Çalışma Bakanlığı’nın sunmuş olduğu ilk teklif çokça eleştirilirken, memurların daha etkili ve anlamlı taleplerle masaya oturması gerektiği düşüncesi güçlenmektedir. Memurların ekonomik talepleri, tüm toplumun çalışma hayatına dair beklentilerini de doğrudan etkileyen bir durum arz etmektedir.