Mezuniyet Töreninde Diplomayı Yırtan Öğrenci Gözaltında!

0

BEĞENDİM

0

Boğaziçi Üniversitesi’nin mezuniyet töreninde dikkat çekici bir olay yaşandı. Sosyoloji bölümünden ‘yüksek onur’ derecesiyle mezun olan Doruk Dörücü, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına ve diplomasının iptal edilmesine karşı duyduğu tepkiyi göstermek amacıyla diplomasını yırttı. Bu eylem, toplumsal ve siyasi bir protesto olarak yorumlandı.

Dörücü, mezuniyet töreninde yaptığı açıklamada, özellikle iktidarın uygulamalarına dikkat çekerek; “Bu diploma hükümsüzdür. Müstakbel cumhurbaşkanının diplomasını iptal eden, kafasına göre fakülte açıp-kapatan bu istibdat rejiminin diplomasını reddediyorum. Bu rejim benim de diplomamı iptal eder, sizin de diplomanızı iptal eder, bu bölümü de kapatır, bu okulu da kapatır. Ben diplomamı bu istibdat rejiminin atanmış kayyumundan değil, Boğaziçi Üniversitesi’nin seçilmiş rektöründen alırım,” ifadelerini kullandı.

Dörücü’nün bu eylemi, birçok kişi ve kuruluş tarafından desteklendiği gibi, bazı çevreler tarafından da eleştirildi. Avukat Mehmet Can Seyhan, sosyal medya hesabından yapmış olduğu paylaşımda, “Arkadaşımız Doruk Dörücü var olan diplomasını yırtmak suçundan şafak operasyonuyla gözaltına alındı,” diyerek genç aktivistin durumuna dikkat çekti. Bu durum, ülke genelinde hukuksuzluklarla ve akademik özgürlüklerle ilgili ciddi bir tartışmanın fitilini ateşlemiş oldu.

Ayrıca, Üsküdar Belediyesi Grup Başkanvekili Güneş Gülaydın da bir açıklama yaparak, “Gençlik kolları üyemiz Doruk Dörücü gece yarısı gözaltına alındı. Ülkede binbir türlü hukuksuzluk yaşanırken bunlara karşı önlem alınmayıp, hukuksuzluklara ses yükselten gencecik pırıl pırıl insanların apar topar gözaltına alınıyor olmasını kabul etmiyoruz! Tek bir yol arkadaşımızı dahi bu baskıcı zihniyetin eline bırakmayacağız! Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!” şeklinde bir duyuruda bulundu.

Ülke, Çin’in sosyal medyasında ve çeşitli platformlarda bu olay üzerinden yoğun tartışmalara sahne oluyor. Dürücü’nün diplomasını yırtmasıyla başlayan bu olay, toplumsal muhalefetin ve gençlerin siyasi partilere olan tepkisinin bir yansıması olarak görülüyor. Özellikle gençlerin seslerini yükseltmeleri, akademik özgürlükler ve ifade özgürlüğü gibi konularda önemli bir adım atılmasını sağlamakta.

Bu olayın ardından, sosyal medyada geniş bir yankı uyandıran mesajlar ve paylaşımlar yapılmaya devam ediyor. Birçok kişi, Dürücü’nün eylemini destekleyerek, intikam ve adaletin sağlanmasını talep ediyor. Ayrıca, her bireyin kendi düşüncelerini ifade etme hakkının bulunduğunu savunan paylaşımlar da artış gösterdi. Bu tür olaylar, toplumda infial yaratarak, değişim ve dönüşüm için bir hareketliliğin kapısını açabiliyor.

Sonuç olarak, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki bu olay, yalnızca bir diplomayı değil, aynı zamanda gençlerin sosyal ve siyasi konulardaki duyarlılıklarını, özgürlük taleplerini, ve Türkiye’deki mevcut yönetim anlayışına yönelik eleştirilerini simgeliyor. Temel bir eğitim hakkı ve bireysel özgürlükler üzerine kurulu bir toplum için atılan bu adımlar, dinamik bir toplum yapısının inşası açısından son derece önemli görülmektedir.