Narin Güran Davasında Adaletin Eksik Kalan Yüzü

0

BEĞENDİM

0

Diyarbakır Bağlar’da Narin Güran Davası ve Adalet Arayışı

Diyarbakır Bağlar’da 21 Ağustos 2023 tarihinde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedenine 8 Eylül 2023 tarihinde ulaşıldı. Bu trajik olay, katilin kim ya da kimler olduğunun belirlenmesi amacıyla sürdürülen hukuk sürecinin sona ermesiyle daha da tartışmalı hale geldi. Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, Narin’in annesi Yüksel Güran, amcası Salim Güran ve ağabeyi Enes Güran’a “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilirken, komşuları Nevzat Bahtiyar’a ise “suç delillerini yok etme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ancak tüm bunlar hukuki bir çerçevede yeterli bir tatmin yaratmadı ve adalet arayışını sorgulamaya açtı.

Aslında Fail Tespit Edilmedi

Van Barosu’ndan Avukat Hamza Çiftçi, davanın hızlı yürütülmesi ve asli fail ya da faillerin tespit edilmeden sonuçlandırılmasının toplumda ciddi bir adalet duygusu zedelenmesine yol açtığını ifade etti. Çiftçi, “Türkiye toplumu, fail veya failleri ve cinayet nedenini merak ediyor. Ancak bu davada maddi gerçekler tam olarak ortaya konmadı. İştirak halinde cinayet işlendiğine dair bir karar verilmiş olsa da bu durum, faili belirlemekte yetersiz kalmaktadır” dedi. Yargılamanın halkın adalet beklentisini karşılamadığını vurgulayan Çiftçi, hata yapılan soruşturma sürecinin sonuçlarının ağır sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekti.

Adalet Duygusu Daha Da Zayıfladı

İstanbul Barosu Genel Sekreteri Avukat Hürrem Sönmez, bu tür davalarda yargılamaların sağlıklı yürütülmesinin önemine dikkat çekerek, soruşturmanın kaybolan çocuk vakası olarak yönlendirilmesinin bazı delillerin kaybolmasına neden olduğuna dikkat çekti. Sönmez, “Narin’in ölümüyle ilgili kimin ne yaptığını kesin olarak bilmiyoruz. Ölüm saati belirsizliği, delil karartma cezası alan kişi hakkında tereddüt oluşturmaktadır. Kamu vicdanı ve adaletin sağlanması adına gerekçeli kararın net ve açık olması gereklidir” şeklinde ilave etti.

Çocukları Kurtarmalıyız

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden Avukat Bilge Çarpıcı, çocuk ölümlerinin normalleşmemesi gerektiğini söyleyerek, bu olayın ardında daha derin ve karmaşık bir durum olduğunu vurguladı. Çarpıcı, “Bu olayın sadece 3-4 kişiyle sınırlı olmadığını, daha geniş bir çerçevede ele alınıp tartışılması gerektiğini” belirtti. Narin’in tek bir olay olmadığını, birçok çocuğun aynı tehditler altında olduğunu ifade eden Çarpıcı, çocukları tarikat ve gericilikten korumanın önemine değindi.

Diyarbakır Barosu ve İstinaf Süreci

Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, konuyla ilgili kararların istinaf mahkemesine taşınacağını belirtti. Güleç, mahkemenin verdiği kararların, toplumsal vicdanı yaraladığını ve bu nedenle üst mahkemeye gidileceğini bildirerek, “Narin için adalet arayışımız devam edecek,” dedi. Ayrıca, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen de hukuki sürecin nasıl bu kadar kötü yönetildiğini sorguladı. Ayrıca CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, cinayetle ilgili soruların hala yanıtlanmadığını ve adalet arayışının süreceğini belirtti.

Sonuç olarak, Narin Güran davasında mevcut durum, hem hukuksal hem de toplumsal düzeyde güçlü bir eleştiri ve sorgulama sürecine yol açtı. Bu davanın hızlı bir şekilde kapatılması, birçok sorunun ve bel