Türkiye genelinde sahte alkol konusunda denetimler hız kesmeden devam etmektedir. Bu bağlamda, uzmanlar can kayıplarına yol açabilen sahte alkole karşı sık sık uyarılarda bulunmaktadır. İstanbul Valiliği, sahte alkol satışını önleme amacıyla ek tedbirler alırken, yılbaşından bu yana 15 kişinin gözaltına alındığını ve bu kişilerden 4’ünün “kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklandığını bildirmiştir. Bu durum, sahte alkol zehirlenmesi sebebiyle hastanelerde tedavi gören vatandaşların sayısının da artmasına sebep olmuştur.
İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Özgür Dikme, alkolün zararları ve sahte alkol zehirlenmesi durumlarında yapılması gerekenler hakkında bilgiler vermiştir. Yılbaşı gibi dönemlerin alkol zehirlenmeleri açısından daha sık vaka gördüklerini belirten Dikme, “Karşılaşma ihtimalinin arttığı yılbaşı gibi bazı dönemlerde başvurular artarak karşımıza geliyor. Gerçekten bir miktar daha sık karşılaşmaya başladık.” demiştir.
Alkolün uzun vadeli etkilerinin çoğu zaman göz ardı edildiğini vurgulayan Doç. Dr. Dikme, bu tür etkilerin beyin ve motor fonksiyonları üzerine olabileceğini, bunun sonucunda kalıcı sorunlar, parkinson benzeri titremeler ve bilişsel bozuklukların oluştuğunu ifade etmiştir. Alkolün karaciğer üzerindeki toksik etkileri de toplumda bilinen bir gerçektir; normal alkol tüketimi karaciğer yağlanmasına neden olurken, sahte alkol maruziyeti durumunda daha ciddi ve hızlı etkiler görülmektedir.
Alkol zehirlenmesi belirtilerinin diğer hastalıklarla benzer olabileceğini belirten Doç. Dr. Dikme, bu sebeple sağlık çalışanlarına maruziyet durumunun aktarılmasının büyük önem taşıdığını vurgulamıştır. Toksik alkol maruziyetinde hastaların belirli periyotlarla çeşitli bulgular hissettiğini, örneğin ilk evrede karın ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtilerin daha sık görüldüğünü bildirmiştir. Ancak bu bulgular yanıltıcı olabileceğinden, maruziyet durumunda profesyonel destek alınması gerektiğini sözlerine eklemiştir.
Uzmana göre, tedaviye başlama zamanının kritik olduğunu belirten Doç. Dr. Dikme, geç dönem belirtileriyle hastaneye başvuran bireylerin daha ciddi fonksiyon kayıplarıyla karşılaştığını ifade etmiştir. Görme problemleri, böbrek fonksiyonlarındaki bozulmalar ve diğer ciddi sorunların meydana gelebileceğinin altını çizen Dikme, “Erken tanı, tedavi ve başvuru arasında önemli bir ilişki var. Riskli bir klinik öykü ile birlikte bu belirtiler ortaya çıktığında, hastaların hemen acil servislere başvurmaları gerekiyor.” demiştir.
İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne son iki ay içinde 42 toksik alkol maruziyeti nedeniyle hasta başvurusu olduğu bildirilmiştir. Tedavi gören hastalardan bazıları yoğun bakımda devam ederken, bazıları daha stabil olduğundan servislerine aktarılmıştır. Karın ağrısı, bulantı ve kusma gibi belirtilerle başvuran hastaların çoğunun durumunun normal alkol maruziyeti ile de benzer olabileceği unutulmamalıdır.
Doç. Dr. Özgür Dikme, sağlıklı bir yaşam için bireylerin alkol tüketiminden uzak durması gerektiğini belirtmiştir. Alkol ve sigara kullanımının hiçbir sağlık alanında önerilmediğini vurgulayan Dikme, “Alkolün orta ve uzun vadede belirgin zararları bulunuyor.” şeklinde konuşmuştur. Bu bağlamda, toplumun alkol tüketiminin azaltılması konusunda bilinçlendirilmesi gerektiği önemle dile getirilmiştir.