Selçuk’ta Otopark Krizi: Halk Nöbette!

0

BEĞENDİM

0

Tarım ve Orman Bakanlığı, Selçuk Belediyesi’nin işlettiği Meryem Ana Otoparkını belediyeden devraldı. Bunun ardından Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel ve Selçuk halkı, bu karara karşı koymak amacıyla nöbet tutmaya başladılar. Bu durum, yerel halkın talep ve beklentilerinin, merkezi yönetimler tarafından ne kadar dikkate alındığına dair bir tartışma başlattı. Otoparkın durumu, Selçuk’un tarihi ve turistik değerleri arasında büyük bir öneme sahip olan Meryem Ana evi ve kilisesi yakınındaki 7.491 m²’lik alanı da etkiledi.

Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Meryem Ana Otoparkı ile ilgili resmi bir açıklamada bulundu. Açıklamada, otoparkın 1997 yılında Selçuk Belediyesi’ne tahsis edildiği ve bu tahsisin izninin 24 Ekim 2024’te sona ereceği belirtildi. İzin süresi sonunda otoparkın devredilmesi gerektiği, Selçuk Belediye Başkanlığı’na tebliğ edildi. Ancak 30 günlük süre dolmasına rağmen Selçuk Belediyesi, otoparkı geri vermemişti.

Bakanlık, otoparkın 27 Kasım 2024 tarihinde devralındığını ve hemen ardından alanın güvenliği ile temizliği için personel görevlendirildiğini duyurdu. Hizmet kalitesini artırmak amacıyla, Meryem Ana Tabiat Parkı’nda çevre düzenlemeleri, bakım onarımlar ve girişlerdeki yoğunluğu azaltmak amacıyla HGS (Hızlı Geçiş Sistemi) sisteminin kurulması çalışmalarına başlanacağı kaydedildi. Bu çalışmaların yıl sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Ayrıca, bu süreç içerisinde 1 Ocak 2025 tarihine kadar alana girişlerde herhangi bir ücret alınmayacağı da ifade edildi.

Açıklamada, bazı medya organlarında yer alan, otoparkın devrinin ardından fiyatların arttığına dair iddiaların asılsız olduğu vurgulandı. Söz konusu iddiaların, o tarihlerde alınan ücret tarifesinin 22 Mart 2024 tarihinde onaylanan 2024 Korunan Alan Ücret Tarifesi kapsamında belirlendiği, yani alanın devrinden sonra yapılan bir değerlendirme olmadığı belirtildi. Bu durum, Selçuk halkının konuyla ilgili kaygılarını ve tepkilerini daha da arttırmış olabilir, zira halk, bu alanın hem tarihi açıdan önemi hem de turizm potansiyeli açısından fazlasıyla önemli olduğunu bilmektedir.

Selçuk halkının ve yerel yöneticilerin bakanlığın kararına karşı duruşu, halkın yerel alanların yönetiminde söz sahibi olma isteğini ve bu konuda atılan adımların yeterliliği üzerine olan endişelerini gözler önüne sererken, kamuoyu nezdinde bu tür durumların daha farklı şekillerde ele alınması gerekliliğini ortaya koyuyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün bu kararlarının, hem Selçuk’un turizm potansiyelini geliştirecek hem de vatandaşlar için daha iyi bir hizmet sunacak şekilde planlandığı belirtilse de, halkın tepkileri ve endişeleri dikkate alınmadığı sürece bu tür kararların toplumda yaratacağı huzursuzluk devam edecektir.