İzmir’in Konak ilçesinde yaşanan bir olay, seyyar satıcı Serdar Koyğun’un maruz kaldığı darp ile gündeme geldi. Serdar Koyğun, Büyükşehir Belediyesi zabıta ekiplerinden şikayetçi oldu. Dava açmak için gerekli olan vekalet ücretinin dahi bulunmadığını belirten Koyğun, “Elimde, üç günlük bozulmaya yüz tutmuş domatesler kaldı. Eğer satabilirsem, kazandığım parayla dava için gerekli olan bin 400 TL noter vekalet ücretini ödeyeceğim” şeklinde ifade etti.
Geçtiğimiz salı günü, Konak’a bağlı Güzelyalı semtinde seyyar satış yapan Serdar Koyğun ile Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri arasında bir arbede yaşandı. Ekipler, Koyğun’un satış yaptığı araca el koymak istedi. Bu duruma tepki gösteren Koyğun ile zabıta ekipleri arasında kısa sürede büyüyen bir tartışma başladı. Tartışma, zabıta görevlilerinin serbest satışı engelleme çabası ile fiziki bir müdahaleye dönüştü. Zabıtalar, Koyğun’u yere yatırarak darp etti. Olay sırasında çevrede bulunan vatandaşlar ise zabıta ekiplerinin orantısız güç kullanmasına karşı tepki gösterdi. Bazı vatandaşlar, Koyğun’u korumaya çalışırken, diğerleri yaşananları kayıt altına aldı. Koyğun’un darbedildiği anların kaydedildiği görüntülerde, çok sayıda zabıta memurunun üzerine çullandığı, bir zabıtanın Koyğun’un kafasına defalarca yumruk attığı ve yere yatırarak darbettiği anlar yer aldı. Ayrıca, Koyğun’a aşırı müdahalede bulunan bir zabıtanın gözlerine biber gazı sıktığı, bu anlarda müdahale etmek isteyen bir kadının da yüzüne darbe aldığı, bunun sonucunda fenalaştığı görüntülendi.
Olay günü yaşananları anlatan Serdar Koyğun, “İzmir Büyükşehir Belediyesi zabıtası geldi. Yerde malım vardı, bir kısmı da arabamdaydı. Zabıtaya, yerdeki malımı almamalarını söyledim. ‘Bir ay önce çocuğum oldu’ dedim. ‘Allah razı olsun’ demelerini beklerken, biri bana ‘Bana ne senin çocuğundan’ dedi. Bu söz karşısında ‘Nasıl konuşuyorsun sen?’ dedim. Ardından bana küfür etti. Ben de sinirlendim ama hiçbir şey yapmadan tokat yedim. Tokadı yedikten sonra 10 kişi birden üzerime saldırdı. O sırada orada bulunan iki kadının da olaya tanıklık ettiğini belirtti.
Olayın ardından, Koyğun’un elinde bozulmaya yüz tutmuş domatesler kaldığını ve cebinde beş kuruş dahi olmadığını ifade eden Koyğun, “Belediye tarafından el konulan mallarımı almak için Zabıta Dairesi Başkanlığı’na gittiğimde, amirleriyle görüşmek istememe rağmen malımı vermediler. Şu an cebimde beş kuruş bile yok. Eğer bu domatesleri satabilirsem, bunları Cuma namazı çıkışında satmayı düşünüyorum” dedi. Koyğun, yardım eden iki kadının sağlık durumunu düşündüğünü, onlara ulaşamadığını ve kelle başı için endişeleri olduğunu dile getirdi.
Olayla ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamada, zabıta personelinin görev sınırlarını aştığı ve bu nedenle haklarında idari soruşturma başlatıldığı bildirildi. Açıklamada, zabıta personelinin görevleri sırasında karşılaştıkları mukavemet sonrasında yaşanan olumsuz görüntülerden büyük üzüntü duyduklarına vurgulandı. Ayrıca, söz konusu olayla ilgili olarak zabıta memurlarının görevlerinden açığa alındığı duyuruldu. İzmir Büyükşehir Belediyesi, çalışanlarının görevlerini hukuk devleti ilkeleri, insan haklarına saygı ve vatandaş odaklı hizmet anlayışıyla yürütmesinin temel prensibi olduğunu belirtti.