İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen bir soruşturma, “yolsuzluk” iddialarıyla başlatıldı ve bu kapsamda 30’dan fazla kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan şahıslar arasında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de bulunmaktaydı. Bu gözaltı süreci, kamuoyunda önemli bir yankı uyandırdı ve yerel yönetimle ilgili ciddi soru işaretlerine yol açtı. Soyer, tutuklama sürecinin ardından Buca Kırıklar F Tipi Cezaevi’nde tutuklu olarak bulunmakta, burada avukatları aracılığıyla duygu ve düşüncelerini bir mektup yazarak ifade etti.
Soyer’in mektubu 14 Temmuz 2025 tarihinde kaleme alındı. Mektubunda, cezaevi yaşamını ve dışarıyla olan bağlantısını derin bir duygu yoğunluğuyla aktardı. Pencereden gördüğü manzarayı, hayal gücünün sınırlarıyla birleştirerek betimleyen Soyer, “Şu an kapıyı açıp istediğim yere gitmek, Ege’nin kadife sularına dalmak falan mümkün değil ama bunların ne kadar güzel ve kıymetli olduğunu, güzel bir manzarayı 5 saniye bile seyredebiliyor olmanın ne muazzam bir zenginlik olduğunu burada idrak ediyor insan” ifadelerine yer verdi. Bu sözler, onun şu anki kısıtlanmış durumunun ötesinde, özgürlüğün ne kadar önemli olduğunu fark etmesine sebep oldu.
Duygusal bir dille yazdığı mektubunda, “Dışarıya çıkınca hayatın bir anını bile ıskalamayacağıma söz veriyorum.” şeklinde bir not bıraktı. Soyer’in bu sözü, onun yaşama dair farkındalığını ve geleceğe dair umudunu simgeliyor.
Mektubunun ilerleyen kısmında, Soyer, insanların hayata dair algılarını sorgulamanın önemini vurguladı. Acıların ve sıkıntıların insanı olgunlaştıran yanını betimleyerek, “Aklımız ve vicdanımız bazen hayatı algılamamızda yetersiz kalabiliyor” dedi. Hayatın değerlerini unutmanın insanı kaybolmuş bir duruma sürükleyebileceğini belirtirken, bu durumu “Ormanda geyik olmak” terimiyle ifade etti. Bu kavramın, hedefleri ve amacı olmayan insanlar için kullanıldığını ifade eden Soyer, kendisinin bu durumda olmadığını, hayatta anlamlandırdığı değerler bulunduğunu söyledi.
Mektubunun sonunda, sevgi ve duyarlılığın önemini pekiştirerek, insanları, doğayı ve menşei olan İzmir’i aşkla sevdiğini belirtti. Hayatını tutkuyla yaşadığını ve bunun sürdürülebilir olmasının tek yolunun akıl ve vicdanı korumaktan geçtiğini belirtti. Nazım Hikmet’in beyinsel algılara yönelik yazdığı bir şiiri hatırlatarak mektubunu sonlandırdı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZBETON AŞ‘de taşeron firmalar aracılığıyla yolsuzluk yapıldığı yönündeki iddialar üzerine başlatılan soruşturma, oldukça geniş çaplı bir incelemeyi kapsıyordu. Soruşturma sonucunda toplam 157 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiş, bunlardan 139’u gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan kişilerden 20’si, ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, 99 kişi tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi. Soyer’in yanı sıra CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya gibi önemli isimler de bu süreçte tutuklanma talep edilen şahıslar arasında yer aldı.
Yaşanan bu