TBMM’de Otoriter Vesayet Tartışması Büyüyor!
1898 okunma

TBMM’de Otoriter Vesayet Tartışması Büyüyor!

Mayıs 20, 2025 09:39
TBMM’de Otoriter Vesayet Tartışması Büyüyor!
0

BEĞENDİM

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay ile ilgili verdiği ihlal kararını okuduğu için, görev sırası geldiği halde Genel Kurul’u yönetmesi için TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş tarafından Celal Adan’a görevlendirilmesine tepki gösterdi. Karaca, bu durumu, “Bu keyfi uygulama, Anayasa’nın, hukukun ve demokrasinin gasbıdır” şeklinde ifade etti ve olayın, “Anayasal hukuk düzeninin yok sayılması” anlamına geldiğini belirtti. Ayrıca, uygulamanın “keyfiyete dayalı otoriter vesayet rejiminin fiili ilanı” olduğuna dikkat çekti.

Olay, 16 Nisan tarihinde TBMM’de gerçekleşti. Anayasa Mahkemesi, Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi işlemine ilişkin olarak “yok hükmünde” olduğuna dair bir hak ihlali kararı vermişti. Bu kararın okunmasını sağlayan CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, bu eylemi dolayısıyla TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un hedefi haline geldi. Başkan Kurtulmuş, geçen hafta Karaca’nın yerine Genel Kurul’u yönetmek üzere Celal Adan’ı atamıştı.

Bu durum, TBMM içindeki ilişkileri ve siyasi denetimleri bir kez daha gündeme getirdi. Karaca’nın tepkisi, aslında halk arasındaki demokrasi ve hukuk devleti anlayışının sorgulanmasına neden olabilecek çeşitli tartışmaları tetikleyebilecek bir boyut taşıyor. Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay ile ilgili kararı, yalnızca bir bireysel durumdan ziyade, Türkiye’deki siyasi dinamiklerin nasıl şekillendiğine dair önemli bir göstergedir. Ülke genelinde tartışmalara yol açan bu ihlal kararı, muhalefetle iktidar arasındaki gerilimi daha da artırabilir.

Tepki çeken bu durum, TBMM’nin işleyişinde de önemli bir tartışma konusu olmaya devam edecek gibi görünüyor. İktidar partisi ve muhalefet arasındaki bu gibi çatışmalar, siyasi ortamın gerginleşmesine sebep oluyor. Gülizar Biçer Karaca’nın açıklamaları, hukuk ve demokrasinin nasıl algılandığına dair önemli sorular ortaya atarken, TBMM’nin bağımsızlığına yönelik endişeleri de artırmaktadır. Bu noktada, TBMM’nin nasıl bir demokrasi ortamında çalıştığı ve başkanlık sisteminin keyfi uygulamaları nasıl doğurduğu üzerine geniş bir düşünce geliştirmek gerekmektedir.

Sonuç olarak, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar ve ardından gelen gelişmeler, TBMM’deki iktidar-muhalefet ilişkilerini yoğun bir şekilde etkilemekte ve yeni tartışmalara zemin hazırlamaktadır. Bu tür olaylar, Türkiye’de hukukun üstünlüğünün ne derece korunduğu, demokrasinin işleyişi ve TBMM’nin nasıl bir işlev gördüğü üzerine geniş bir tartışma açabilir. Toplum, bu konularla ilgili fikirlerini ve endişelerini dile getirmeye devam edecektir. TBMM’nin bu gibi gelişmelere yanıtı ve atacağı adımlar, gelecekteki ipuçlarını da sağlayacaktır.

En az 10 karakter gerekli