“Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda kurulan araştırma komisyonunun ilk toplantısında konuşma yapan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, ulusun barış, bütünlük, demokrasi ve kardeşlik temelinde güçleneceğine olan inancını dile getirdi. Kurtulmuş, bu süreçte yalnızca siyaset kurumu değil, aynı zamanda toplumun tüm kesimlerinin de katılım sağlaması gerektiğini vurguladı. Özellikle, terörle mücadele ve diğer meselelerde, toplumun her kesiminin bir araya gelerek ortak bir duruş sergilemesinin önemine dikkat çekti.
Ayrıca, terörün Türkiye’de yol açtığı kayıplara da atıfta bulunan Kurtulmuş, yaşanan en ağır bedelin canla ödendiğini ifade etti. Manevi kayıpların asla unutulmayacak acılar olduğunu belirtti ve vatandaşların bu acıları her zaman hatırlamaları gerektiğini söyledi. Kurtulmuş, buna ek olarak, şu an şahit olunan silah bırakma sürecinin bir pazarlığın sonucu olmadığını, aksine bu durumun doğrudan aziz milletin meselesi olduğunu ileri sürdü. Bu bağlamda, “Terörsüz Türkiye” ifadesinin, aynı zamanda terörsüz bir bölgeyi de ifade ettiğini belirtti.
Kurtulmuş, Türkiye’nin FETÖ dahil darbe girişimlerine karşı aldığı kararlı tutumun, terör örgütlerinin etkisini kırdığına dikkat çekti. Bu durumun, yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendirilebileceğini aktardı. Terörün, sadece bireysel umutları değil, aynı zamanda ortak hayalleri de çaldığını belirterek, milletin birliği ve beraberliği ile bu sorunların üstesinden gelinebileceğini ifade etti. Ayrıca, örgütün kendini feshederek silahların tamamen susturulması ile başlayan sürecin, herhangi bir kişi, kurum veya siyasi yapının değil, doğrudan Türk milletinin meselesi olduğunun altını çizdi.
Son olarak, Kurtulmuş, Türkiye’nin tarihi bir dönüm noktasında olduğunu ve yarınları şekillendiren önemli bir süreç içerisinde bulunduklarını belirtti. Geçmişte, milletin en zorlu dönemlerde birlik içinde kenetlenerek hareket ettiğini örnek göstererek, aynı inanç, kararlılık ve dayanışma ile terör sorununu çözmenin mümkün olduğunu vurguladı. Bu konuşma, toplumda birlik ve beraberlik çağrısını güçlendirmek amacıyla yapılmış önemli bir değerlendirme olarak öne çıkmaktadır.