Türkiye’nin Tunceli ilinde, İçişleri Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen son gelişmeler, yerel yönetimlerin çalkantılı bir dönemden geçtiğini göstermektedir. İçişleri Bakanlığı, Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak’ın, Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ‘PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası alması nedeniyle görevden uzaklaştırıldığını duyurmuştur. Bu karar, Anayasa’nın 127. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 47. maddesi gereğince alınan geçici bir tedbir niteliği taşımaktadır. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2024/1146 sayılı dosyası kapsamında ise, Konak hakkında ‘PKK/KCK terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan bir soruşturma da yürütülmektedir.
Bununla birlikte, Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu, İçişleri Bakanlığı’nın kararı doğrultusunda Tunceli Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilmiştir. Böylece, Tunceli’deki yerel yönetimdeki boşluğun doldurulması amaçlanmaktadır. İçişleri Bakanlığı’nın bu kararı, bölgedeki siyasi istikrarı sağlamak amacıyla alınmış bir önlem olarak değerlendirilmektedir.
Ayrıca, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül de aynı suçlamalardan dolayı görevden alındığı belirtilmiştir. Ovacık’taki gelişmeler, Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından alınan benzer bir kararla sonuçlanmıştır. Mustafa Sarıgül, Cevdet Konak gibi ‘PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası almış ve bu durum Ovacık Belediye Başkanlığı ile olan ilişkisini sona erdirmiştir.
Mustafa Sarıgül’ün de görevden alınmasıyla birlikte, Ovacık Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen, Ovacık Belediye Başkan Vekili olarak atanmıştır. Bu atama, 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 45 ve 46. maddeleri çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Ovacık’ta da yaşanan bu gelişmeler, yerel yönetimlerdeki istikrarın korunması açısından önem arz etmektedir. İçişleri Bakanlığı’nın bu adımları, hem Tunceli hem de Ovacık’taki yerel yönetimlerin işleyişini etkileyecek önemli bir hamle olarak dikkat çekmektedir.
Bu olaylar zinciri, Türkiye’nin yerel yönetimleri üzerinde, özellikle terörle mücadeleye yönelik sıkı önlemler almakta olan merkezi hükümetin ne denli kararlı olduğunu göstermektedir. Cevdet Konak ve Mustafa Sarıgül gibi yerel yöneticilerin yargı sürecinde karşılaştıkları sorunlar, ilgili tüzük ve yasalar çerçevesinde birer yaptırım olarak uygulanmaktadır. Tunceli ve Ovacık’ta yaşanan bu durum, ülke genelinde tartışmalara da yol açabilir, zira bu tarz olaylar, halkın yerel yöneticilere olan güvenini sarsabileceği gibi, siyasi dengeleri de değiştirebilir.
Sonuç olarak, Tunceli ve Ovacık’taki bu siyasi gelişmeler, yerel yönetimlerin yargı süreçleriyle ne denli iç içe geçtiğini, ayrıca İçişleri Bakanlığı’nın bu süreçlerdeki rolünü açıkça gözler önüne sermektedir. Görevden almalar, atamalar ve süren soruşturmalar, Tunceli’nin yerel yönetim yapısında köklü değişiklikler yaratabilecek güçtedir. İçişleri Bakanlığı’nın yürüttüğü bu siyasi faaliyetler, önümüzdeki tarihlerde daha geniş bir kapsamda tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.