Ümit Özdağ: Tutuklulara Selam, Adalet Vurgusu!

0

BEĞENDİM

0

Ümit Özdağ Silivri Cezaevi’nden Tahliye Olduktan Sonra Açıklamalarda Bulundu

İstanbul’un Silivri ilçesindeki cezaevinde yaklaşık 5 ay süren tutukluluğunu tamamlayarak dün tahliye edilen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Özdağ, içerideki diğer tutuklulara, özellikle de Ekrem İmamoğlu’na selam göndererek, “Silivri Cezaevi’nde kalanlara ayrı ayrı selamlarımı yolluyorum. Ekrem Bey’e, Buğra Bey’e, içeride olmaması gerektiğini düşündüğüm Ayşe Barım Hanım’a selamlarımı iletiyorum,” dedi.

Özdağ, “Düşman ceza hukuku” çerçevesinde içeride tutulan herkes için de selamlarını iletirken, kendi tahliyesinin ardından yaşadığı duyguların karmaşık olduğunu belirtti. “Haklı olarak benim 5 ay içeride kaldıktan sonra tahliye olmamdan sevinç duydular ama bu uygulamalar devam ettiği için buruk bir sevinç yaşıyorum,” dedi. Türkiye’de hukukun üstünlüğü sağlandığında, tüm vatandaşların daha büyük bir sevinç yaşayabileceğini vurgulayarak, “Umuyorum ki; hukuk devleti tesis edildiğinde tüm yurttaşlar bağımsız yargı oluştuğunda sevinecek,” ifadelerini kullandı.

AİHM ve AYM Kararlarının Uygulanması Gerekiyor

Özdağ, cezaevindeyken geçirdiği dönemde birçok gazete okuduğunu ve basın özgürlüğüyle ilgili Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulunduğunu da açıkladı. “10 gazete okuyordum ve cezaevinde yayın yapmayan 3 televizyon kanalının yayın yapması için Adalet Bakanlığı’na başvurdum ve kabul ettiler,” dedi. Özdağ, bu süreçte sürekli gelen avukat ve ziyaretçilerle bir araya geldiğini, tahliye sürecinin kendisi için oldukça zorlu olduğunu ifade etti. “Zor bir süreçten geçiyoruz. Siyasette yüksek tansiyon iktidarı daha fazla etkiler,” diyerek, toplumsal gerginliği azaltmanın yollarını araştırmanın önemine dikkat çekti.

Bu noktada, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasının şart olduğunu söyleyen Özdağ, “Bunu düşürmek de çok kolay. AYM kararlarını, AİHM kararlarını uygulayın,” dedi. Ayrıca yeni anayasa talebine ilişkin de çıkışlarda bulunan Özdağ, mevcut anayasanın gerekliliklerinin yerine getirilmeden yeni bir anayasa çalışmasına başlanmasının meşruiyet taşımadığını ifade etti. “Sadece bu adımın atılması bile düşman ceza hukuku uygulamasından vazgeçilmesi anlamına gelir,” şeklinde konuştu.

Özdağ, mevcut yasa ve anayasaların adil bir şekilde uygulanmadığını ve sadece iktidara yakın olan kesimlerin korunmasını sağlayacak şekilde işlediğini belirtti. “Anayasa ve yasalar bizi korumuyor ancak aynı yasalar, vatandaşların bir bölümünü, iktidara yakın olan bölümünü koruyor. Bu adil ve doğru değil. Bir millete bir hukuk olur,” diyerek hukukun eşitliği ilkesinin önemini vurguladı. Özdağ’ın konuşmaları, Türkiye’nin siyasi gündeminin yanı sıra, politik tutumların ve yasaların nasıl uygulanması gerektiğine dair geniş yorumlara zemin hazırladı.

Özdağ’ın sözleri, sadece kendi kişisel deneyiminden değil, aynı zamanda Türkiye’deki adalet sistemi ve basın özgürlüğü gibi daha geniş toplumsal sorunlardan da önemli mesajlar vermektedir. Siyasi atmosferin gerginliği, herkesin dikkatle izlediği bir konu olarak öne çıkarken, Özdağ’ın çağrıları bu çerçevede dikkat çekicidir.