İzmir’in Menemen ilçesinde meydana gelen trajik bir trafik kazası, 14 Şubat 2021 tarihinde Türkay Pala’nın kullandığı otomobilin, market işleten İsmet Güzelküçük’ün yönetimindeki araca çarpmasıyla başladı. Bu üzücü kazada ne yazık ki Güzelküçük yaşamını yitirdi. Kazanın ardından gözaltına alınan Türkay Pala, yapılan bilirkişi raporları sonucunda tutuklandı. Raporda, Pala’nın araçlar arasındaki mesafeyi koruyamayarak Güzelküçük’ün otomobiline çarptığı belirtilirken, Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan incelemede Pala’dan alınan kan örneğinde uyuşturucu maddeye rastlandığı kaydedildi.
Türkay Pala hakkında, ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçundan Menemen 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Ancak hakim, sanığın ‘Taksirle ölüme neden olma’ değil, ‘Olası kastla öldürme’ suçundan yargılanması gerektiğine hükmederek dosyayı Karşıyaka Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Karşıyaka 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında sanık Pala, tahliyesini talep etse de Güzelküçük ailesi, en ağır cezanın verilmesini istedi. 8 Ekim 2021’de açılan duruşmada, Türkay Pala için 100 bin lira kefalet talep edildi ve bu ücretin yatırılmasının ardından Pala, adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
Yargılama sürecinde Türkay Pala, psikolojik tedavi gördüğünü ve kanında tespit edilen maddelerin, tedavi amacıyla kullandığı ilaçlar nedeniyle mevcut olduğunu belirtti. Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı Toksikoloji İlaç Bilimleri Enstitüsü’nden gelen yazıda ise Pala’nın kanında bulunan pregabalin ve tramadol etken maddelerinin, tedavi amaçlı olarak yalnızca uzman hekimler tarafından reçete ile verildiği, bu maddelerin reçetesiz kullanımlarının ise uyuşturucu olarak değerlendirildiği ifade edildi. Ayrıca, sanığın psikolojik destek gördüğünü belirten doktoru dosyada tanık olarak yer aldı ve tramadol etken maddesinin kullandığı ilaçların hiçbirinde bulunmadığına dair ifade verdi.
Alınan ifadeler ve toplanan deliller ışığında, Türkay Pala’nın ‘Olası kast ile ölüme neden olma’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldığı ancak olayın oluş şekli ve olası kastın yoğunluğu nedeniyle cezanın 21 yıla düşürüldüğü belirlendi. Sanığın dava boyunca göstermiş olduğu pişmanlık ve ‘Keşke böyle bir kaza olmasaydı’ ifadesi ceza süresinin 17.5 yıla indirilmesinde etkili oldu.
Mahkeme tarafından verilen cezanın gerekçesi de açıklandı. Sanığın savunmalarının, dosya kapsamındaki delil durumu ile örtüşmediği ve tanık beyanlarıyla çeliştiği belirtildi. Özellikle sanığın, uyuşturucu madde kullandığını belirten tanıdığının beyanı dikkate alındı. Bu tanık, aile mahkemesindeki çocuk velayeti davasında sanığın uyuşturucu madde kullandığını ifade ederken, dava sırasında tam tersini söylemiştir. Ancak aynı tanığın dosya kapsamına alınan mesaj kaydında, vicdanen rahatsızlık duyarak beyanını değiştirmek istediğini belirtmesi dikkat çekti. Mahkeme, sanığın uyuşturucu madde kullandığına dair şüphenin bilimsel raporlarla kesinlik kazandığını vurguladı.
Sonuç olarak, sanığın yağışlı havada saatte 140-150